DOLAR 40,2087 0.09%
EURO 47,0089 -0.14%
ALTIN 4.358,060,54
BITCOIN 48865783,09%
Mersin
32°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz Dr. Mustafa Serhat Şahinoğlu, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve Kene Yapışması İle İlgili Açıklamalarda Bulundu
  • Özyar izlem gazeteleri
  • Gündem
  • Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz Dr. Mustafa Serhat Şahinoğlu, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve Kene Yapışması İle İlgili Açıklamalarda Bulundu

Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz Dr. Mustafa Serhat Şahinoğlu, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve Kene Yapışması İle İlgili Açıklamalarda Bulundu

ABONE OL
Temmuz 14, 2025 07:55
Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz Dr. Mustafa Serhat Şahinoğlu, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve Kene Yapışması İle İlgili Açıklamalarda Bulundu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz Dr. Mustafa Serhat Şahinoğlu, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve Kene Yapışması İle İlgili Açıklamalarda Bulundu
Son dönemde sıkça gündeme gelen ve kamuoyunda endişeye neden olan kene vakalarıyla ilgili olarak, Üniversitemiz Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Serhat Şahinoğlu, korunma yöntemleri, kene ısırığı belirtileri ve kene ısırması durumunda yapılması gerekenlerle ilgili önemli bilgiler paylaştı.
“Çocuklar, Yaşlılar ve Kırsal Alanda Çalışanların Kene Temasına Karşı Dikkatli Olması Gerekiyor”
Kenelerin özellikle havaların ısındığı Nisan ayından itibaren daha yaygın hale geldiğini belirten Dr. Şahinoğlu, “Çalılıklar, tarım alanları, bahçeler, ormanlık ve piknik alanları kenelerin sık görüldüğü yerlerdir. Ülkemizde hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde, özellikle meralarda sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu mevsimlerde tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile kırsal alan ziyaretleri artmaktadır. Doğayla iç içe olunan her yerde kenelerle karşılaşma ihtimali vardır. Ancak farkındalıkla alınacak önlemler sayesinde bu risk en aza indirilebilir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kırsal alanda çalışanların dikkatli olması önemlidir.” dedi.
“Kene Isırığında En Önemli Şey, Panik Yapmadan Bilinçli Müdahaledir”
Kene ısırığı durumunda panik yapılmadan, bilinçli ve dikkatli müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Şahinoğlu, “Keneye asla çıplak elle dokunulmamalı; ince uçlu bir cımbızla vücuda dik açıyla, zarar vermeden ve yavaşça çıkarılmalıdır. Keneyi çıkarmaya çalışırken benzin, yağ, sabun, deterjan dökmek veya çakmakla yakmak gibi hatalı yöntemler, keneyi strese sokarak mikroorganizmaların vücuda bulaşmasına neden olabilir. Kene çıkarılamıyorsa derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı, çıkarıldıktan sonra ise bölge bol sabun ve suyla yıkanmalıdır. Kene, ağzı kapalı ve alkollü bir kaba konarak bertaraf edilebilir.” şeklinde konuştu.
“Kene Temasından Sonra 1–9 Gün İçinde Belirti Gözlenebilir”
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin kene aracılığıyla bulaşan, sistemik ve kanamalı bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirten Dr. Şahinoğlu, “Bulaşın ardından 1–9 gün içinde hastalık belirtileri ortaya çıkabilir. Yüksek ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikâyetler görülebilir. Bu bulgular her ne kadar gribal enfeksiyonlarla benzerlik gösterse de, kene teması öyküsü varsa bu belirtiler dikkate alınmalı ve hızla bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.” dedi.
“Kene Çıkarıldıktan Sonra Şikâyet Olmasa da Sağlık Kuruluşuna Başvurulmalı”
Kenelerin vücuda tamamen gömüldüğü ve çıkarılamayacağı yönündeki yaygın inanışın yanlış olduğunu vurgulayan Dr. Şahinoğlu, “Keneler yalnızca ağız kısmıyla deriye tutunur, vücutlarının büyük kısmı dışarıdadır. Doğru teknikle kolaylıkla çıkarılabilirler. Kene çıkarıldıktan sonra hastaneye gitmeye gerek yok düşüncesi de yanlıştır. Özellikle temas öyküsü olan kişilerde herhangi bir belirti görülürse mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ayrıca, hayvanların sağlıklı görünmesinin bulaş riskini ortadan kaldıracağı düşüncesi de yanlıştır. Mikroorganizmalar hayvanlarda hastalık oluşturmadan taşınabilir; özellikle hayvanın kanı, vücut sıvısı veya cildiyle temas edilmesi durumunda bulaş riski mevcuttur.” ifadelerini kullandı.

“Doğaya Çıkarken Uygun Kıyafet Seçilmeli, Kıyafetler ve Vücut Kontrol Edilmeli”
Kenelerden korunmak için giyime dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dr. Şahinoğlu, “Doğaya çıkarken uzun giysiler tercih edilmeli, pantolon paçaları çorap içine alınmalı, açık terlik yerine kapalı ayakkabılar giyilmelidir. Uzun otlar ve çalılık alanlardan uzak durulmalı, mümkünse kene kovucu spreyler kullanılmalıdır. Ancak bu spreylerin çocuklarda kullanımına dikkat edilmelidir. Eve döndükten sonra kıyafetler çıkarılmalı ve koltuk altı, diz arkası, kasık ve ense gibi kıvrım yerleri ayrıntılı şekilde kontrol edilmelidir.” dedi.
“Evcil Hayvanlar Kene Taşıyabilir, Belirli Aralıklarla Kontrol Edilmeleri Gerekmektedir”
Evcil hayvanların da kene taşıyabileceğini vurgulayan Dr. Şahinoğlu, “Evcil hayvanlarımız belirli aralıklarla kene yönünden kontrol edilmelidir. Açık alanlardaki sahipsiz hayvanların da düzenli olarak takip edilmesi ve ilaçlanması faydalı olacaktır. Belediye ve ilgili kurumlar tarafından kamp ve piknik alanlarının ilaçlanması, uzun otların temizlenmesi gibi önlemlerle kene yoğunluğu azaltılabilir. Kamp alanları, uzun otların değil daha açık, düzenli ve güvenli bölgelerde kurulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Verileri, Geçen Yıla Benzer Seviyede”
İklim değişikliğinin etkisiyle kenelerin Türkiye’nin birçok bölgesinde görüldüğüne dikkat çeken Dr. Şahinoğlu, “Kamuoyunda bu dönemde kene yoğunluğunda artış olduğuna dair bilgiler paylaşılmakta; ancak Sağlık Bakanlığı’nın Haziran 2025 tarihli açıklamasına göre, yoğunluk geçen yıllarla benzer seviyededir ve olağandışı bir artış söz konusu değildir. Keneler, zıplamaz ya da uçmazlar; yürüyerek insan veya hayvana tırmanarak kan emerler. Aynı zamanda çeşitli mikroorganizmaları da taşıyabilirler. En sık karşılaşılan hastalık ise Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’dir. Bu hastalığa neden olan virüsü taşıyan Hyalomma cinsi keneler ülkemizde yaygındır. Son 2-3 yılda ise ülkemizde insan ve hayvan sağlığı açısından risk oluşturabilecek istilacı bir tür olan Haemaphysalis longicornis adlı kene de görülmüştür.” dedi.
“Mersin’de Şu Anda Takip Edilen Pozitif Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Vakası Bulunmamaktadır”
Tüm dünyada yaklaşık 3 milyar insanın Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi açısından risk altında olduğunu ifade eden Dr. Şahinoğlu, “Yılda dünya genelinde 10–15 bin vaka görüldüğü, bunlardan yaklaşık 2 bininin ölümle sonuçlandığı tahmin edilmektedir. Türkiye’de ilk vaka 2002 yılında görülmüş ve 2003 yılında tanı konulmuştur. 2024 yılı sonuna kadar toplamda 17 bini aşkın vaka kaydedilmiş, bunlardan 810’u yaşamını yitirmiştir. Mersin’de ise 2025 yılı itibarıyla doğrulanmış bir pozitif vaka bulunmamaktadır. Geçtiğimiz yıl bir hastamız klinik takibe alınmış; ancak bu hastanın keneyle teması Doğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşmiştir. Tedavi sürecinin ardından hastamız sağlığına kavuşmuştur. İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan görüşmelerde, bu yıl yalnızca bir şüpheli vaka bildirildiği, yapılan testin ise negatif çıktığı bilgisi paylaşılmıştır.” dedi.
Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.