06 Aralık 2025 Cumartesi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin’de faaliyet gösteren kadın kooperatiflerini bir araya getirerek güç birliği oluşturmayı amaçladı. Kadın Kooperatiflerinin Güçlenmesi İçin Birlikte Hareket Edilmeli
Toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Gökben Gökbulut, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Uzmanı Levent Selekoğlu ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’ndan Döndü Gürlekoğlu da katıldı. Hakan Sefa Çakır, toplantı açılışında yaptığı konuşmada, kooperatiflerin kadınların en etkin şekilde örgütlendiği yapılar olduğunu belirterek, amaçlarının bu kooperatiflerin güçlenmesi için birlikte hareket etmek olduğunu vurguladı:
“Kooperatif demek, üreten kadınların en etkin şekilde örgütlenmesi demektir. Bir araya gelerek birbirimizi tamamlamak, tecrübelerimizi paylaşarak eksiklerimizi gidermek ve kuracağımız işbirlikleriyle birlikte güçlenmek hedefimizdir.”
ÇKA ve Büyükşehir Belediyesi Desteği
Çukurova Kalkınma Ajansı’ndan (ÇKA) Levent Selekoğlu, toplantıya katılan kadın kooperatiflerine ajansın mevcut destekleri hakkında bilgi verdi. Selekoğlu, 2026 yılı itibariyle daha kapsamlı ve esnek destek programlarının hayata geçirileceğini belirtti ve kooperatiflerin bu desteklere başvuru yapabilmesi için “cka.org.tr” adresini takip etmelerini önerdi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’ndan Döndü Gürlekoğlu da belediyenin proje bazlı destek sağladığını belirterek, kooperatiflerin projelerini başvuruda bulunarak değerlendirmeye aldırabileceklerini ifade etti: “185’i arayarak ya da dilekçe ile başvuruda bulunduğunuzda projeleriniz mutlaka değerlendirmeye alınıyor.”
Kadın Kooperatiflerinin Önemi
Kadın kooperatifleri, sadece üretim yapan kadınları bir araya getirmekle kalmaz, aynı zamanda kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel hayatlarına önemli katkılarda bulunur. Kooperatiflerin güçlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların iş gücüne katılımı açısından da kritik bir rol oynar. Bu tür buluşmaların, kadın girişimcilerin birbirleriyle tecrübe paylaşımında bulunarak daha güçlü bir işbirliği kurmalarını sağlaması bekleniyor.
Eskişehir’de, sosyal medyada PKK lideri Abdullah Öcalan ve son dönemdeki gelişmeleri eleştiren bir polis memurunun, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevden uzaklaştırıldığı açıklandı. Sosyal medyada hızla yayılan video görüntülerinin ardından söz konusu polis memurunun davranışları hakkında inceleme başlatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), video görüntülerinin paylaşılarak gündem olmasının ardından resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Eskişehir ilinde görevli polis memurunun bu süreçteki açıklamalarına dair bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Açıklamada, “Bazı sosyal medya hesaplarında, Eskişehir ilinde görevli bir polis memuruna ait görüntülerin paylaşılması üzerine konu hakkında derhal inceleme başlatılmıştır. Polis memuru görevden uzaklaştırılarak, konunun tüm yönleriyle araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğümüzce polis başmüfettişi görevlendirilmiştir” denildi. Söz konusu polis memurunun, sosyal medyada paylaşılan video ile hem süreci hem de Öcalan’ı eleştirmesi, tartışmalara yol açarken, EGM’nin sürecin ciddiyetini vurgulayarak adli ve idari araştırmalarını başlattığı ifade edildi. Konuya ilişkin olarak, polis memurunun görevden alınmasının ardından, çeşitli sosyal medya platformlarında farklı yorumlar yapılırken, kamuoyunun tepkisi de gündemi meşgul etmeye devam etti. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün konuyu titizlikle inceleyeceği ve sürecin tüm ayrıntılarıyla değerlendirileceği bildirildi.
Aydıncıklı Salatalık Üreticileri Düşük Alım Fiyatlarını Protesto Etti
Mersin’in Aydıncık ilçesinde, salatalık üreticileri, ürünlerinin düşük alım fiyatları karşısında isyan etti.
Geçtiğimiz günlerde hasat sezonu açılan salatalığın fiyatlarının maliyetlerin çok altında kalması, üreticiyi harekete geçirdi. Aydıncık Sebze Hali’nde bir araya gelen üreticiler, fiyatları protesto etti. Protestoya Siyasi Destek
Protesto, yalnızca üreticilerle sınırlı kalmayıp, siyasilerden de destek gördü. Eyleme, CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa ve çok sayıda partili katılırken, İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz da üreticilerin sesini duyurmak amacıyla TBMM’ye taşındı. Kocamaz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, salatalık üreticilerinin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.
Fiyatlar Üreticinin Maliyetinin Çok Altında
Kocamaz, yaptığı açıklamada, “Zincir marketlerde ve pazar tezgâhlarında 50 TL’den satılan salatalığın fiyatı, Mersin’deki üreticilerimizden maliyetinin çok altına, yalnızca 10 TL’ye alınmaktadır. Buna karşılık geçen yıla göre üreticilerimizin girdi fiyatları yüzde 60-70 oranında artmıştır. Sadece fidesi 20 TL olan salatalığın kilogram fiyatı 10 TL’ye düşmüşken, salatalık üreticisinin zararını kim karşılayacak?” şeklinde konuştu. Üreticinin Girdi Fiyatları Yükseldi
Salatalık üreticileri, girdi maliyetlerindeki artışı da gündeme getirdi. Geçen yıl 10 TL’ye satılan salatalığın fiyatının bu yıl, üreticinin maliyetlerini karşılamayacak seviyelere düştüğünü belirten çiftçiler, bu durumun kendilerini büyük bir ekonomik sıkıntıya soktuğunu ifade etti. Özellikle gübre, ilaç ve fide fiyatlarındaki artışın üretim maliyetini yükselttiği belirtiliyor.
Üreticiler Çözüm Talep Ediyor
Eyleme katılan üreticiler, ürünlerinin değerinin karşılığını alamadıklarını ve bu durumun sadece kendilerini değil, tüm tarım sektörünü olumsuz etkilediğini vurguladı. Üreticiler, fiyatların yeniden belirlenmesi ve desteklerin artırılması gerektiğini belirterek, hükümet ve yerel yöneticilerden çözüm beklediklerini ifade etti.
Zararlar Kim Tarafından Karşılanacak?
Salatalık üreticilerinin büyük bir kısmı, zincir marketlerde yüksek fiyatlarla satılan ürünlerinin, üreticiden düşük fiyatlarla alınmasının adil olmadığını belirterek, ürünlerine hak ettikleri değerin verilmesi gerektiğini savunuyor. Üreticiler, geçen yılki yüksek maliyetlere karşın fiyatların neden düşürüldüğünü sorguluyor.
Eylem Sonrası Taleplerini Duyurdular
Protesto sonrası üreticiler, seslerini duyurmak ve sorunlarının çözülmesi için daha fazla destek beklediklerini ifade ettiler. Hem üreticilerin hem de çiftçilerin büyük mağduriyet yaşadığını söyleyen CHP ve İYİ Parti milletvekilleri, konuyu TBMM gündemine taşıyacaklarını ve takipçisi olacaklarını belirtti.
Türkiye’nin en uzun yaşayan ili belli oldu
TÜİK verilerine göre Türkiye’de en yüksek yaşam beklentisi Gümüşhane’de ölçüldü.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ortalama yaşam süresi araştırmasına göre, Türkiye genelinde yaşam beklentisi 78.3 yıl olurken, 80.8 yıllık ortalama yaşam süresiyle Gümüşhane zirvede yer aldı. Kadınlarda 83.5, erkeklerde 78.1 yıl olarak hesaplanan yaşam süresi, kentin ülke genelindeki en uzun ortalamaya sahip olmasını sağladı. Gümüşhane’yi sırasıyla Muğla, Tunceli, Trabzon, Giresun, Ordu, Artvin, Antalya, Erzincan ve Rize izledi. İlk 10’da 6 Karadeniz şehrinin bulunması, bölgenin temiz havası ve yaşam koşullarının etkisini bir kez daha ön plana çıkardı.
Kent sakinleri de uzun yaşamın temel sebeplerinin Gümüşhane’nin temiz doğası, organik beslenme kültürü, yaz aylarında köylere dönüşlerin artması ve büyük şehirlere kıyasla daha stressiz bir hayat olduğunu söyledi.
“Büyükşehirlerde yaşayanlar yazın buraya gelerek ömürlerini uzatıyor”
Gümüşhanelilerin uzun yaşamasının sırrının köy hayatı ve sürekli çalışmak olduğunu söyleyen Ayşegül Meydan, “Gümüşhane’de insanların uzun yaşamasının sırrı doğasından, havasından ve temizliğinden. Ben köye gidiyorum, temiz havamı alıyorum. Balkona çıkıyorsun çiçek kokusu, ağaç kokusu her şey doğal. İnsan çalışarak hayata tutunuyor. Ben bir sene çalışmadım her yerim ağrımaya başladı. Çalışınca zihin açılıyor köye gidince hareket yapıyorsun, spor yapmış oluyorsun. Başka şehre gidenler yazın buraya geliyorlar. Kışın orda evin içinde hapis hayatı yaşıyorlar, yazın buraya gelip ömürlerini uzatıyorlar” dedi.
“Gümüşhaneliler kışın 3 ay şehirde geri kalan 9 ay köyde”
Doğa içerisinde stressiz bir hayatın uzun ömrün sırrı olduğunu belirten Yüksel Ülker, “Gümüşhane insanı doğa ile iç içe olduğu için bunun avantajını görüyor. Büyük şehirlerde, trafik, karmaşa stres insanı yıpratıyor. Bu noktada Gümüşhane’yi takip eden illere bakın Rize, Trabzon, Artvin hep Karadeniz illeri. Doğayla iç içeler çünkü. Buranın insanlarının yüzde 99’u kışın 3 ay Gümüşhane’de geri kalan zamanlarda doğayla iç içe köylerde. Hem çalışıyorlar, hem de doğayla iç içe olunca sağlıklı oluyorlar. Diğer şehirlere göre de rahat stres az bunlar da etkili” diye konuştu.
Süleyman Yalçın da, “Gümüşhane’nin insanı doğal yaşadığı, doğası temiz olduğu için güzel yaşıyorlar. Benim anneannem 105 yaşında öldü, dedem 95 yaşında öldü bizde herkes uzun yaşıyor. Doğal beslendikleri ve doğa içinde yaşadıkları için” ifadelerini kullandı.
“Gümüşhane’de insanlar eskisi gibi uzun yaşamıyor”
Gümüşhane’de insanların yaşam sürelerinin kısaldığını savunan Tolga Özdamar ise “Gümüşhane’nin havası, rakımı ve doğal ortamları çok olduğu için böyle. Fakat bundan 10 yıl önce kurulan madenler nedeniyle her yer siyanür oldu. Havadan siyanür çekiyoruz. Gümüşhane’de son 10 yıldaki kanser oranlarına bakmak gerekiyor. Bence artık böyle bir süre kalmadı” dedi.
TÜED Şube Başkanı Akbudak: Emekliye dişe dokunur zam yapılsın, maaşlar iyileştirilsin
Başkan Akbudak “Bugünkü hayat pahalılığı ve ekonomik sıkıntılar içerisinde emeklinin böylesine komik maaşla geçinmesini beklemek, emekliye açıkça ölün demektir. Ama biz inatla yaşamaya çalışacağız ve sandıkta bunun hesabını soracağız” dedi
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Mersin Şube Başkanı Cemal Akbudak emekli maaşlarının açlık sınırı ve asgari ücretin altında kaldığını belirterek, aradaki farkın derhal kapatılarak, emekliye dişe dokunur zam yapılması ve maaşların mevcut ekonomik şartlarda yaşanabilir bir seviyeye çıkarılmasının şart olduğunu söyledi.
Emeklinin umudu seçim sandığında
Uygulanmakta olan ekonomik programın enflasyonla mücadelede beklenen sonuçları vermediği, bundan en çokta emeklilerin mağdur edildiğini ileri süren TÜED Mersin Şube Başkanı Akbudak, Yeni Çizgi Gazetesi’nden Bekir Şahin’e yaptığı açıklamasında 4 kişilik bir ailenin bugünün şartlarında aylık sadece gıda harcaması 29 bin 800 TL. civarında, yoksulluk sınırı ise 97 bin 159 TL.olduğuna dikkat çekti. Bunun yanında en düşük emekli maaşının ise 16 bin 800 civarında olduğunu hatırlatan Akbudak, “Bugünkü hayat pahalılığı ve ekonomik sıkıntılar içerisinde emeklinin böylesine komik maaşla geçinmesini beklemek, emekliye açıkça ölün demektir. Ama biz inatla yaşamaya çalışacağız ve sandıkta bunun hesabını da soracağız” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.