Mersin Cemevi’nde 25. Aşure Programı
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Aşure’nin farklılıkları birleştiren bir simge olduğunu vurguladı.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve eşi Meral Seçer, Mersin Cemevi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘25. Aşure Programı’na katılarak Alevi canlarla bir araya geldi. Başkan Seçer, Muharrem Ayı’nda tutulan oruçların Hak katında kabul olmasını diledi ve birlik, beraberlik mesajları verdi. Mersin Cemevi’nde düzenlenen programa, Başkan Seçer ve eşi Meral Seçer’in yanı sıra Mersin Valisi Atilla Toros, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz Dede, kent protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş iştirak etti. Program, Mersin Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Erdoğan Sevin Dede’nin aşure lokma gülbengi okumasıyla başladı; ardından Sanatçı Ercem Şahan ve Mersin Cemevi Korosu dinletisi ile semahlar dönüldü.
“Aşure, Birlikte Yaşamanın En Güzel Simgesi”
Programda yaptığı konuşmada, aşurenin sadece lokma paylaşmak olmadığını vurgulayan Başkan Seçer, “Bugün burada bir inancı, bir geleneği, bir hak arayışını; birlikte yaşamanın, birlikte mücadelenin, birlikte var olmanın anlamını paylaşmak için bir aradayız. Aşure, farklı tatların bir araya gelip tek bir lezzete dönüşmesidir. Bu topraklarda birlikte yaşamanın en güzel simgesidir. Tıpkı, her inançtan, her kimlikten, her yaşam biçiminden insanın yan yana geldiği, ortak geleceğe birlikte yürüdüğü bir kent olan güzel şehrimiz Mersin gibi” ifadelerini kullandı.
“Kerbela, Haksızlığın Karşısında Susmamaktır”
Muharrem Ayı’nın bir yas ayı olduğunu ve Kerbela’nın sadece İslam tarihinin değil, insanlık tarihinin de en ağır sınavlarından biri olduğunu belirten Seçer, Hz. Hüseyin ve yoldaşlarının mücadelesinin, adalet arayan tüm insanlığın ortak mirası olduğunu söyledi. Seçer, “Onlar zulme karşı baş eğmediler. Kerbela’yı anmak, sadece matem tutmak değildir. Aynı zamanda adaletsizliğe karşı çıkmak, haksızlığın karşısında susmamaktır. Biz de bugün, bu vicdanın bir parçası olarak adaletten ve hakkaniyetten yana tavır alıyoruz” dedi.
Seçer, Türkiye’de kalıcı toplumsal barışı ve huzuru inşa etmenin, adalete, hukukun üstünlüğüne ve ortak değerlere sahip çıkmaktan geçtiğini vurguladı. “Milletimizin beklentisi de ayrım gözetmeksizin herkes için adalet, eşitlik ve kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye’dir” diyen Seçer, barış sürecine de değinerek, “Şiddetin karşısında, barışın ve diyaloğun yanında olduk. Barışı savunmak; aynı zamanda adaleti, eşitliği ve huzuru savunmaktır” diye konuştu.
Belediye hizmetlerini sunarken hiçbir yurttaşın kimliğini veya inancını sorgulamadıklarını belirten Seçer, “Her yurttaşımız kıymetlidir. Devletin dini adaletse, bizim hizmetlerimizin pusulası da eşitliktir” ifadelerini kullandı.
Vali Toros ve Cemevi Başkanı’ndan Mesajlar
Mersin Valisi Atilla Toros da Muharrem Ayı’nın maneviyatında bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kerbela; mazlumun, mağdurun ve masumun tarafında durmanın en gür haykırışıdır” dedi. Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz Dede ise aşurenin Alevi-Bektaşi inancının bin yıldan beri değişmeyen geleneği olduğunu vurgulayarak, “Kerbela olayı tarihsel bir haklılığa yaslanmış bir eğimdir. Kerbela büyük bir acının adı; iyi ile kötünün, zalim ile mazlumun, karanlık ile aydınlığın hesaplaşmasıdır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından aşure dağıtımı ile devam eden program, UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödüllü Âşık Dertli Divani’nin seslendirdiği deyişlerle sona erdi.
News
