Veysel Memiş: “Sürdürülebilirlik, Tat Gıda’da Stratejinin Merkezinde”
Tat Gıda, sürdürülebilirlik alanındaki güçlü vizyonunu ve gıda sektörüne yönelik yenilikçi stratejilerini, Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye’nin köklü gıda markalarından olan Tat Gıda, zirveye Altın Sponsor olarak katıldı ve zirveye damgasını vuran isimlerden biri oldu. Tat Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, zirvede gerçekleştirdiği konuşmada, şirketin sürdürülebilirlik stratejilerinden dijital tarım teknolojilerine, genç çiftçilere sağlanan desteklerden çevresel hedeflere kadar pek çok konuda kapsamlı açıklamalarda bulundu. Sürdürülebilirlik, Tat Gıda’nın Kurumsal Stratejisinin Ayrılmaz Parçası
Veysel Memiş, konuşmasında Tat Gıda’nın sürdürülebilirliği yalnızca bir hedef veya söylem olarak değil, şirketin kurumsal stratejisinin merkezine yerleştirdiğini vurguladı. “Bugün burada gıdanın sürdürülebilirliğini konuşuyor olmak bizim için son derece kıymetli. Bu dönüşümü ancak güçlü bir yapı ve geniş paydaş katılımıyla mümkün görüyoruz,” diyen Memiş, sürdürülebilirlik yaklaşımının tüm iş süreçlerine entegre edildiğini belirtti.
Tat Gıda, dijital tarım teknolojileriyle tarımda büyük bir dönüşüm başlatmış durumda. Bursa Mustafakemalpaşa ve Karacabey, İzmir Torbalı’daki tesislerinde günlük 11 bin 150 ton domates işleme kapasitesine ulaşarak Türkiye’de lider, Avrupa’da 5’inci, dünyada ise 12’nci sırada yer aldıklarını ifade eden Memiş, şirketin 2050 yılı net sıfır hedefi doğrultusunda önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu söyledi.
Tat Gıda’nın Dijital Tarım Yatırımları
Tat Gıda’nın dijital tarım teknolojilerine yaptığı yatırımlar da önemli bir yer tutuyor. Son 5 yılda 30 milyon TL’lik dijital tarım yatırımları yapıldığını açıklayan Memiş, bu yatırımların somut sonuçlar verdiğini belirtti. Toprak analiz cihazları, nem sensörleri ve dijital böcek tuzaklarıyla verimi yüzde 28 artırdıklarını ve su kullanımını yüzde 23 azalttıklarını söyledi. Ayrıca, erken uyarı sistemleri sayesinde pestisit kullanımında bu yıl yüzde 44 oranında bir azalma sağladıklarını açıkladı.
Memiş, dijitalleşmenin, üretim sahalarındaki verimliliği artırırken, aynı zamanda çiftçilerin tarladan fabrikaya kadar her adımını izlemelerine olanak sağladığını belirtti. Tat Mobil Uygulaması sayesinde çiftçiler, üretim süreçlerini anlık takip edebilmekte, üretimden sevkiyata kadar her aşamayı dijital platform üzerinden izleyebilmekte.
Sözleşmeli Tarım ve Çiftçilere Destek
Tat Gıda, sözleşmeli üretim modelini Türkiye’de ilk uygulayan şirketlerden biri ve 1967 yılından bu yana bu modeli başarıyla sürdürüyor. 2025 yılında 24 bin dekardan fazla alanda üretim yapmayı hedeflediklerini belirten Memiş, 174 milyon TL’lik ayni ve nakdi destekle çiftçilere yardımcı olduklarını ifade etti. Bu destekler arasında fide ve gübre yardımları da bulunuyor.
Genç çiftçiler konusuna da değinen Memiş, Tat Gıda’nın EBRD iş birliğiyle başlattığı Genç Çiftçi Eğitim Programı kapsamında, hedeflenen sayıyı aşarak 217 gence ulaştıklarını açıkladı. Üniversitelerle yapılan iş birlikleri sayesinde genç çiftçilere drone, IoT ve dijital tarım teknolojileri konusunda eğitim verildiğini söyledi.
Yenilenebilir Enerji ve Karbon Ayak İzi Azaltma Hedefleri
Tat Gıda, enerji dönüşümüne de büyük önem veriyor. Manisa Yunusemre Akçaköy’de kurulan 2 megavatlık güneş enerjisi santrali ile şirketin toplam enerji ihtiyacının yüzde 19’u güneş enerjisinden karşılanıyor. Ayrıca, Afyon Dinar Çiçektepe’de kurulacak 7,3 megavatlık GES ile bu oran yüzde 97’ye çıkacak. Memiş, bu yatırımların karbon ayak izinin azaltılması ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine katkı sağladığını belirtti.
Tarımda Su Kullanımı: Kritik Bir Adım
Memiş, tarımda suyun verimli kullanımının giderek daha fazla önem kazandığını ifade etti. Damla sulama sistemini Türkiye’de ilk uygulayan şirketlerden biri olduklarını belirten Memiş, biyolojik atıksu arıtma yatırımları ile su geri kazanım oranını yüzde 30’a çıkardıklarını açıkladı. Tarımda verimli su kullanımı artık bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Memiş, bu alandaki yatırımların devam edeceğini kaydetti. Sürdürülebilir Dönüşümün Anahtarı: Sözleşmeli Üretim, Dijitalleşme ve Çiftçi Destekleri
Veysel Memiş, “söylemden eyleme geçiş” vurgusu yaparak, sürdürülebilir dönüşümün temel unsurlarının sözleşmeli üretim, dijitalleşme ve çiftçi odaklı destekler olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın, Türkiye için ölçeklenebilir bir “iyi uygulama” modeli sunduğuna dikkat çeken Memiş, bu unsurların gıda sektöründeki sürdürülebilir dönüşüm için kilit rol oynadığını belirtti.
News
