27 Ağustos 2025 Çarşamba
Mersin’de Tekstil Atölyesi Sahipleri Kayıplara Karıştı
Mersin’de faaliyet gösteren bir tekstil atölyesinin sahibi ve eşinin, yaklaşık 120 işçinin 3 aylık maaşlarını ve tazminatlarını ödemeden kayıplara karıştığı iddia edildi.
Mersin’de faaliyet gösteren bir tekstil atölyesinin sahibinin, çalışanlarının maaşlarını ödemeden kayıplara karıştığı iddia edildi. Yaklaşık 120 işçinin olduğu belirtilen atölyede çalışanlar, 3 aydır ücret alamadıklarını söyleyerek mağduriyetlerini dile getirdi.
Merkez Akdeniz ilçesi Serbest Bölge’de faaliyet gösteren tekstil atölyesinin sahipleri M.A.Ö. ile eşi H.Ö.’nün, iddiaya göre işçilerin maaşlarını ve tazminatlarını ödemeden gece yarısı tekstil atölyesindeki makineleri alarak ortadan kaybolduğu öne sürüldü. Atölyede çalışan işçilere mağdur olduklarını belirterek yardım istedi.
“Patronumuz kaçıp gitti”
Atölyede çalışan ve mağdur olduğunu belirten işçilerden Hakan Kargöz, patronların bir süredir para vermeyerek oyaladıklarını, bir süre sonra da ortadan kaybolduklarını söyledi. Karagöz, “Patronumuz kaçıp gitti. Ondan öncesinde bize batmayacağına dair söz verdi. ’Param var, batmayacağım, işim var’ diye. Bizi kandırdı. ’Paranızı çek halinde bize verdiler, bozduramıyorum’ diyerek iki ay bizi oyaladı. Son işimizi diktikten sonra patronumuz bir gece atölyeyi kapatıp kaçtı. Ortalardan kayboldu. İnsanları belirli bir tarihe açıklama yapacağım diye kandırıp evini de boşaltıp kaçtı. Ortada mağdur kaldık, paramız yok, hiçbir muhatap bulamıyoruz” şeklinde konuştu.
“Gece gelip atölyeyi boşaltmışlar”
Kargöz, çalışan işçilerin hiçbirinin maaşlarını ve tazminatlarını alamadığını ifade ederek, “Kiminin 2 buçuk sene, kiminin 5, 6, 7, 8 senesi olan insanlar da var. Hiçbiri haklarını alamadı. Ne yıllık izinlerini, ne tazminatlarını, ne maaşlarını hepsi içeride. Patronumuza hiçbir şekilde ulaşamıyoruz. Bir gecede boşaltıp gitti. Gece saat iki, üç arasında gelip atölyeyi boşaltmışlar. Bu civarlarda büyük ihtimalle bir depoya taşımışlar malları. Mallar satılırsa yine de paramız ödenir ama ödemek istemiyor. Kaçıp gitmeyi tercih ediyor” dedi.
“Hiçbir şekilde ulaşamıyoruz, bize ödeme yapmıyor”
Atölyede yaklaşık 120 kişinin çalıştığını vurgulayan Kargöz, “Hepsi mağdur durumda. 15 kişinin çıkışını önceden verdi. Gerisi ortada kaldı. Ne işsizlik maaşı alabiliyorlar ne de başka bir yerde işe başlayabiliyorlar çünkü aktif sigortaları burada devam ediyor. Bir iflas durumu da yok. Adam tamamen parayı alıp kaçtı. Bizim maaşlarımızın üstüne yattı. Hiçbir şekilde ulaşamıyoruz, bize ödeme yapmıyor” ifadelerini kullandı.
Patronlarının atölyedeki makine ve malzemeleri bir gece gelip aldıklarını da belirten Kargöz, malzemeleri kiraladıkları ufak bir depoda sakladıklarını ileri sürdü.
Yetkililerden yardım çağrısında bulunan Kargöz, “Eğer devlet yetkilileri bize yardımcı olursa biz o kaçan malları kamera görüntüleriyle bulmak istiyoruz. Onların satılıp mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” diye konuştu.
“3 aydır zor durumdayız”
Personel Lütfiye Akpınar ise 3 aydır mağdur olduklarını ifade ederek, “Üç aydır maaşları veremediler bize. Ayın 30’u, 20’si, 15’i deyip bizi ertelediler. Her gün burada azar işiterek çalıştık, hakaret yiyerek çalıştık. Yeri geldiğimizde hakkımızı istedik. Hakkımız yok. Alıp kaçmışlar. Biz dilenmiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Bu kadar kişinin çoluk çocuğu var, kiradayız. Üç aydır zor durumdayız. Telefonlarımıza cevap vermiyorlar” diyerek yaşananları anlattı.
Öte yandan, atölye sahibiyle irtibat kurulmaya çalışılmasına rağmen kendisine ulaşılamadı.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun istifası ve AK Parti’ye geçmesiyle başlayan süreçte iyi görüntü verilmediğini söyleyerek, “Bazı büyükşehir belediyelerinde sorun olduğu duyumları alınıyor” dediği öne sürüldü. Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin kurultay davasıyla da ilgili de kurultay iptal edilirse “Parti yönetilmek zorunda, kaçmak olmaz görüşünde” olduğu iddia edildi.
tv100’de Hande Aydemir ile Şimdi Konuşalım programında, Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın kaynakların, Kılıçdaroğlu’nun Çerçioğlu’nun istifasıyla başlayan süreç ve sonrasında gelen istifa görüntülerini iyi değerlendirmediğini söylediği öne sürüldü.
tv100’deki programda Kılıçdaroğlu ile ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Çerçioğlu’nun istifası ile başlayan CHP’li belediye başkanlarının istifa ettiği görüntü iyi bir görüntü değil, görüntüyü kim çıkarıyor ona bakmak lazım. Yerel yönetimlerden sorumlu kişilerin belediye başkanlarıyla sıkı bağ kurması gerekiyor. Göle Belediye Başkanı ilçesine hizmet götürmek istiyordu, partisinden destek istemesi kadar doğal bir şey yok. Bazı büyükşehir belediyelerinde sorun olduğu duyumları alınıyor.”
Kılıçdaroğlu’un CHP’nin 2023’teki kurultayın ilişkin açılan davayı da basından takip ettiği, dosya ile özel olarak ilgilenmediği iddia edildi.
Programda, Kılıçdaroğlu’nun kurultay iptal edilirse “Parti yönetilmek zorunda, kaçmak olmaz görüşünde” olduğu öne sürüldü.
Programda, Kılıçdaroğlu’na yakın kaynakların, “Genel Merkez’den Kılıçdaroğlu’na gelen bir görüşme talebi yok. Kılıçdaroğlu talep gelirse ‘Özel’le görüşürüm’ diyor. Kılıçdaroğlu’nu en çok üzen şey partinin adliye koridorlarına düşmüş olması”dediği öne sürüldü
Şevkin “Lise son sınıf öğrencilerinin yarısı üniversiteye yerleşemedi”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, önceki gün açıklanan 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarının; nitelikli, fırsat eşitliğine sahip, adaletli bir yükseköğretimden uzak olunduğunun açık göstergesi olduğunu vurguladı.
Yıllarca emek veren, zaman ve para harcayarak hayal ettikleri bölümlere ve üniversitelere yerleşen tüm gençleri tebrik eden, bu yıl istediği sonucu alamayan tüm gençleri de sevgiyle kucaklayan Dr. Şevkin, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) paylaştığı sayısal verilerin Türkiye’de yükseköğretime geçiş sisteminde çok önemli yapısal sorunlar olduğunu gösterdiğini kaydetti.
“İYİ BİR SIRALAMAYA RAĞMEN AÇIKTA KALDILAR”
Paylaşılan verilerin her birinin çok önemli ve farklı sorunlara işaret ettiğini ve çok ayrıntılı analize ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Dr. Şevkin, öğrenci ve ailelerinden pek çok şikayet aldıklarını, binlerce öğrencinin iyi bir sıralama yapmasına rağmen ya açıkta kaldığını ya da sıralamalarına kıyasla daha düşük puanlı üniversitelere yerleştiklerini ifade etti.
Öğrencilerin adeta isyan ettiğine dikkat çeken Dr. Şevkin, başta Tıp Fakültesi olmak üzere bir çok bölümde puanların fırladığını, yüksek puanlı çok sayıda adayın açıkta kaldığını, 53 bin kontenjanın ise boş kaldığını dile getirdi.
“EŞİTSİZLİK DERİNLEŞİYOR”
Genç nüfusun eğitimdeki adaletsizlik, plansızlık ve sistemsizlik üçgeninde heba edildiğine vurgu yapan Dr. Şevkin, 2,3 milyon adayın yerleştirme puanının hesaplandığını, 1,4 milyondan fazla adayın tercih yaptığını ancak örgün yükseköğretim programlarına yerleşen 677 bin 391, açık öğretim programlarına yerleşen 100 bin 907 olmak üzere üniversitelere yerleşebilen aday sayısının toplam 778 bin 298’de kaldığını belirtti. Türkiye’de tercih yapan adayların neredeyse yarısının hiçbir programa yerleşemediğine dikkat çeken Dr. Şevkin, “Öğrencilerin, ailelerin yıllarca süren emeği, fedakarlıkları ve ekonomik zorlukları karşılıksız kaldı. Sonuçlar sistemsizliği, belirsizliği beraberinde getirdiği gibi fırsat eşitsizliğinin de derinleştiğini ortaya koyuyor” diye konuştu.
Ortaöğretimden yeni mezun olan adayların çoğunun tercih bile yapmaması, yapanların da yüzde 40’ının hiçbir programa yerleşemediğine işaret eden Dr. Şevkin, “Bu durum yükseköğretime geçiş sisteminde ciddi sorunlar olduğunu gözler önüne seriyor. Öğrenciler istedikleri halde liseyi bitirdikleri yıl bir üniversite programına yerleşemiyor. Son sınıf düzeyinde yerleştirme puanı hesaplanan aday sayısı 812 bin 210 olmasına rağmen, tercih yapan aday sayısının yalnızca 394 bin 450 olması, puanı hesaplanan adayların yarısından fazlasının (yüzde 51,4) tercih yapamaması eğitimdeki kaosun net göstergesidir” dedi.
“SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN YARISI PROGRAMA YERLEŞEMEDİ”
Tercih yapan son sınıf öğrencileri arasından yerleşenlerin sayısının ise sadece 234 bin 411 olduğuna işaret eden CHP’li Dr. Şevkin, “Başka bir deyişle bu yıl mezun olan 4 öğrenciden ancak 2’si bir programa yerleşebilmiştir. Bu tablo kabul edilemez. Bu tablo Türkiye için, gençler için ve aileler için çok büyük bir kayıptır. CHP iktidarında, Türkiye’nin geleceği olan gençlerimize hak ettikleri nitelikli eğitim ve yaşam koşullarını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Genel Başkan Yardımcımız
Mustafa GÜVEN’nin her türlü bilgi ve belgeye rağmen tüm itirazına rağmen sendikal ayrımcılık ve 4688 Sayılı Sendikalar Kanununa muhalefet yapılarak görev yaptığı
Ticaret Bakanlığı Orta Akdeniz Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Mersin Laboratuar Müdürlüğünden hukuk dışı olarak Hakkâri Esen dere Gümrük kapısına tayinin çıkartılması sonucu Yargıya başvurumuzu yaparak Yürütmenin durdurulması talebinde bulunduk. Genel Başkan Yardımcımızın son yaptığı yazılı itirazın cevabına göre komisyon hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır.
Kamuoyuna duyurulur.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.