Mersin Daha Fazlasıdır
Şerife ARICI YILDIZ
Birinci Dünya Savaşı sonunda Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasını müteakiben Mustafa Kemal Paşa’nın komutanı olduğu 7. Ordu ve Yıldırım Ordular Grubu Sadrazam Ahmet İzzet Paşa tarafından lağvedilerek Paşa İstanbul’a çağırılır.
13 Kasım 1918’de İstanbul’a dönüşü Adana üzerinden olur.
O zaman Adana vilayet, Mersin Adana’ya bağlı küçük bir sancaktır.
Paşa Adana’da 20. Ordu Komutanı, arkadaşı Ali Fuat Paşa ile gizli bir görüşme yapar ve ona, “Artık milletin bundan sonra kendi haklarını kendisinin araması ve müdafaa etmesi, bizlerin de mümkün olduğu kadar yolu göstermemiz ve bütün ordu ile beraber yardım etmemiz lazımdır “ der.
Onunla tam mutabakata varırlar ve ilk direniş merkezini Kilikya’da kurmaya karar verirler.
Bunun üzerine Mustafa Kemal Adana’dan ayrılmadan önce halka silahlarını dağlara saklamalarını ve işgale direniş için hazırlanmaları mesajını verir.
Bu mesaj Toros dağlarında büyük yankı bulur. Kuvvayı Milliye ilk olarak, sonradan İçel vilayeti olacak Mersin’in dağlığında Mut, Gülnar, Silifke, Erdemli , Mersin, Tarsus’da ve Aralık 1918’de işgal edilen Hatay Dörtyol’da örgütlenir. Silahlar dağlarda toplanır .
Kuvvayı Milliye için ilk zaferi Mersin-Tarsus sınırlarındaki Karboğazı çatışmasında 43 Kuvvayı Milliye gönüllüsü tarafından 700- 1000 arasındaki Fransız askerine karşı kazanılır.
Bu zafer Anadolu’nun tamamına yayılmış olan Kuvvayı Milliye güçlerinin başlattığı direnişe büyük moral olur ve Çukurova’da Fransızların askeri direncinin kırılmasında ve Fransa’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi ile anlaşma koşulları arayışına girmesinde ve Ankara Anlaşmasının yapılmasında etken olur.
Kurtuluş Savaşı sonrasında Cumhuriyetin kurulmasını müteakiben 1924 yılında Mersin adıyla vilayet olmuş, 1933 yılında merkezi Silifke olan İçel ile birleştirilerek İçel adını almıştır. 28 Haziran 2002’de yeniden Mersin adını almıştır.,
1927’de 45.200 nüfuslu genç bir Cumhuriyet kenti olan Mersin 2024’de 2.000.000’a merdiven dayamış , 80’ler sonrasında büyük göç almış bir Büyük Şehir’e dönüşmüştür.
Sanayileşmenin geliştiği 1950’li 60 yıllarda kurulan fabrikaları, limanı, coğrafi konumuyla almaya başladığı iç göç, son göç ve vatandaşlık politikalarıyla doruğa çıkmış, göçle anılır bir kent olmuştur.
Kurucu kadim unsurunu yörük Türkmenlerin oluşturduğu kent, kentin geçirdiği ekonomik süreçlerle birlikte, kent merkezinde Arap kökenli, Kürt kökenli vatandaşlarımızın yerleşip, yerli nüfusla kaynaştığı çok renkli bir kenttir.
Milli mücadelenin öncü kenti, Cumhuriyetle kent kimliği kazanmaya başlamış Mersin, Cumhuriyetin değerlerini ve demokrasiyi benimsemiş bir kenttir
26 nisan 2025 tarihli CHP Genel başkanı Özgür Özel’in “Millet İradesine Sahip Çıkıyor“ sloganıyla yaptığı mitingdeki kalabalık, Mersin’in yukarıda belirttiğim tarihsel birikiminin bir ifadesiydi adeta,
Miting, ülkede uzun süredir devam eden ama CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla bardağı taşıran hukuksuzluklara, adaletsizliklere, mağduriyetlere, yoksulluğa, baskı ve zulme, eşitsizliğe, geleceksizliğe, milli iradenin gaspına bir isyandı.
Eski Tevfik Sırrı Gür Stadı önündeki miting alanı dopdoluydu.
Ancak Mersin bundan çok daha fazlasıdır.
Çünkü Mersin Hazineye yaptığı katkının yarısını bile alamayan bir kenttir.
Çünkü Mersin iyi yönetildiğinde bırak kenti ülkeyi kalkındıracak tarımı şu günlerde sürdürülemeyen bir kent.
Çünkü Mersin bir zamanlar iş için Türkiye’nin dört köşesinden insanların göçtüğü, şimdilerde ise işsizlik oranının çok yüksek olduğu bir kent.
Çünkü Mersin bir zamanlar ekonomik yaşamıyla emekliler için bir cennetken, bugün pahalılıktan, taşıyamadığı nüfusu ve trafiğiyle yaşamanın zorlaştığı bir kent.
Çünkü Mersin ilk kadın belediye Başkanını çıkaracak kadar demokrat modern bir kentken, bugün Kadın cinayetlerinin yoğun olduğu bir kent.
Çünkü Mersin bir zamanlar sanayi kenti olmaya adayken, son yıllarda fabrikaların üçer beşer kapandığı, sermayenin artık terkettiği bir kent.
Çünkü Mersin bir zamanlar onu vilayet yapmış bir limanla övünürken, bugün limanı yabancılara verilmiş, sahili limanla kapatılmış bir kent.
Çünkü Mersin bir Turizm cenneti potansiyeline sahipken en güzel dağları taş ocaklarıyla, en güzel denizi Ruslar tarafından nükleer santral adı altında işgal edilmiş bir kent.
Mersin miting alanında millet iradesine sahip çıktı ancak.
Atatürk’ün ünlü veciz sözünde söylediği gibi, Mersinliler Mersin’e de sahip çıkmalıdır.
Mersin miting alanından çok daha fazlasıdır.
News
