“Akkuyu Nükleer Santrali Devreye Alınmamalı”
SOL Parti Ekoloji Çalışma Grubu, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 2026’da devreye alınacağına dair açıklamalara sert tepki gösterdi.
Grup, santralin Türkiye’yi daha pahalı elektrik, kalıcı dışa bağımlılık ve yüksek riskle karşı karşıya bırakacağı uyarısında bulundu. Ayrıca, nükleer enerjinin kamu yararı taşımadığı vurgulanarak, projeden vazgeçilmesi çağrısı yapıldı. Akkuyu Nükleer Santrali’nin Riskleri ve Maliyeti
SOL Parti, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Türkiye’nin enerji krizine çözüm getirmediğini belirterek, projenin pahalı elektrik, dışa bağımlılık, uzun vadeli yabancı şirket alım garantileri, yüksek nükleer kaza riski ve çözülmesi imkansız nükleer atık sorunu oluşturduğunu açıkladı. Açıklamada, “Nükleer enerji teknolojisi, 1950’lerden beri ‘ucuz elektrik’ vaadiyle tanıtılsa da günümüzde nükleer santrallar pahalı, eski ve bağımlılık yaratan bir teknoloji haline gelmiştir. Akkuyu NGS bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır” denildi.
Alım Garantileri ve Kamu Yararı
Akkuyu’daki alım garantilerine ilişkin yapılan değerlendirmede, santralde üretilecek elektriğin yüzde 50’sinin 12,35 dolar-cent/kWh bedelle, devlet garantisiyle alınacağı belirtildi. Oysa elektrik piyasasında oluşan fiyatların yaklaşık 6-7 dolar-cent seviyelerinde olduğu ifade edilen açıklamada, bu durumun Akkuyu’dan alınacak elektriğin piyasa fiyatının neredeyse iki katı olacağını gösterdiği vurgulandı. SOL Parti, Akkuyu’nun kamu yararına olmadığını ve Türkiye’yi pahalı elektriğe ve daha derin bir dışa bağımlılığa mahkûm ettiğini söyledi. Nükleer Kaza Riski ve Güvenlik Endişeleri
Akkuyu’nun, enerji arz güvenliğini artıran bir kamu yatırımı değil, tam bağımlılık yaratan bir proje olduğunun altı çizildi. Santralin Rusya devlet şirketi Rosatom’a ait olduğu, teknoloji transferinin yapılmadığı ve Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yerine egemenliğinin devredileceği ifade edildi. Nükleer santralların güvenli olduğu iddialarının tarihsel olarak çürütüldüğü belirtilerek, Akkuyu’daki nükleer kaza riskinin yüksek olduğu, böyle bir kazanın Mersin ve tüm Doğu Akdeniz bölgesi için büyük felakete yol açabileceği uyarısı yapıldı.
Depremsellik ve Tektonik Riskler
Akkuyu’nun bulunduğu bölgenin aktif fay hatları üzerinde yer aldığına dikkat çekilen açıklamada, bölgedeki depremsellik riskinin arttığı belirtildi. 2023’teki büyük depremler, Türkiye’nin tüm bölgelerinde sismik tehlike değerlendirmelerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymuştu. Bu bağlamda, Akkuyu NGS’nin bulunduğu bölgedeki tektonik süreçlerin ve fay hatlarının etkinliğinin, nükleer santralin güvenliği üzerinde büyük etkiler yaratabileceği ifade edildi.
Nükleer Atık Sorunu ve Sınırlı Kaynaklar
Akkuyu projesinin en büyük sorunlarından biri olan nükleer atık problemi de gündeme getirildi. Kullanılmış nükleer yakıtın binlerce yıl boyunca radyasyon yayma potansiyeline sahip olduğu, dünya çapında kalıcı ve güvenli depolama tesisi bulunmadığı belirtildi. Ayrıca, uranyum kaynaklarının sınırlı olduğu ve bu kaynakların büyük kısmının ikincil kaynaklardan temin edildiği ifade edilerek, nükleer enerjinin sürdürülebilir olmadığı vurgulandı.
SOL Parti’nin Çağrısı: Nükleer Enerjiden Vazgeçilmeli
SOL Parti, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin devreye alınmaması gerektiğini ve bu projeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca, Sinop ve İğneada’da planlanan nükleer santral projelerinin de iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Parti, enerji politikalarının kamusal, demokratik ve ekolojik temelde yeniden oluşturulması gerektiğini ifade etti ve “Geç olmadan bu yoldan vazgeçilmelidir” dedi.
News
