DOLAR 32,3521 0.25%
EURO 35,1177 -0.15%
ALTIN 2.308,431,37
BITCOIN 22883873,00%
Mersin
22°

KAPALI

05:24

İMSAK'A KALAN SÜRE

YÖNETEMİYORSUNUZ, YANIYORUZ !

YÖNETEMİYORSUNUZ, YANIYORUZ !

ABONE OL
Ağustos 11, 2021 11:34
YÖNETEMİYORSUNUZ, YANIYORUZ !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

YÖNETEMİYORSUNUZ, YANIYORUZ !

Mersin Tabip Odası olarak Türkiye’nin birçok yerinde doğanın, bireylerin, toplumun ve geçim araçlarının zarar gördüğü yangınlarda yaşamını yitirenlerimizin yakınlarına başsağlığı ve sabır; yaralananlarımıza da acil şifalar diliyoruz. Tüm ülkede ve İlimizin Silifke, Gülnar ve Aydıncık ilçelerinde yaşanan orman yangınlarını üzüntü ile izledik. Yangın haberlerinin alınmasından itibaren yetkililer ve bölge sağlık kurumlarındaki meslektaşlarımız ile görüştük. 04.08.2021 tarihinde Mersin Tabip Odası olarak Silifke, Yeşilovacık, Aydıncık’ta ziyaretlerde bulunarak sağlık çalışanları, yetkililer ve halk ile görüştük.

Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Gülnar, Silifke, ve Aydıncık ilçesi sınırları içerisinde 28 Temmuz 2021 günü başlayan ve 1 Ağustos 2021 tarihinde kontrol altına alınabilen yangınlarda  ormanlık alanlar ve  yerleşim yerleri etkilenmiş; 3466 hane tedbir amacıyla boşaltılmış, 6386 kişi güvenli bölgelere taşınmıştır. Tahliye edilen bölgedeki insanların barınma sorununun; yakınları ve valilik, kaymakamlık, belediye gibi kurumlar tarafından giderildiği, şu an için geçici barınma alanlarına ihtiyaç olmadığı ifade edilmiştir. Mersin AFAD İl Müdürlüğü’nden 14 personel 5 araç bölgede görevlendirilmiş olup ayrıca Ankara, Niğde, Karaman ve Afyonkarahisar illeri Mersin Valiliği ile eşgüdüm halinde çalışmış, arazöz, itfaiye aracı ve su tankerleri bölgeye sevk edilmiştir. Hasar tespit çalışmaları amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 14 personel ve 7 araç görevlendirilmiştir. Yangınlar nedeni ile 272 trafoda elektrik kesintisi meydana gelmiştir.

Yangından 34 vatandaşımız etkilenmiş olup Sağlık Bakanlığı tarafından 86 sağlık personeli ile 27 ambulans görevlendirilmiştir. Sağlık hizmeti sunumuyla ilgili bir aksama yaşanmadığı tarafımıza iletilmiştir. Ancak içinden geçtiğimiz pandemi süreci nedeniyle yangın bölgelerinin tümünde aşı tedariki ve saklanmasının; çalışan tüm ekiplerin salgına karşı korunacağı önlemlerin alınmasının çok önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Orman yangınları tüm canlıların sağlığını olumsuz etkileyen ciddi bir ekoloji ve halk sağlığı sorunudur;  sağlığın tüm bileşenleri hassasiyetle takip edilmelidir.

Mersin’deki ve Türkiye’deki orman yangınlarına bir bütün olarak bakmamız gerekiyor. Yaşadığımız yangınlar; doğaya kulak asmayıp, küresel ve yerel verdiğimiz zararların karşımıza çıkardığı iklim krizinin ve diğer doğa tahribatlarının kötü sonuçlarından biridir.

                Salgın bir halk sağlığı sorunudur. Yangın bir halk sağlığı sorunudur. Ama yönetmeme ve idare etme anlayışı daha büyük bir halk sağlığı sorunudur. Bu iktidar hepimizin sağlığını bozan adımlarla yürümektedir ve doğadaki tüm canlıların yaşamlarını tüketerek hızla ilerlemektedir. Tükenmemenin ve var olmanın yolu dayanışmadır.

Orman yangınları aynı zamanda ciddi bir hava kirliliği yaratmış ve halen halk sağlığı açısından ciddi bir risktir. Halkın kendini koruyacağı uygun maskeler hızla ve parasız dağıtılmalıdır

Bu bölgelerde asbestin herhangi bir bina ya da araçta kullanılıp kullanılmadığı; asbestin herhangi bir şekilde havaya karışıp karışmadığı hızla kamuoyu ve bilim insanlarıyla paylaşılmalıdır. Asbest kullanımı olan herhangi bir bina ya da araç varsa yangın sonrası dönemde hızla bilimsel yöntemlerle kaldırılmalıdır.

İktidar, içinde bulunduğumuz yangın sürecinde yangınla mücadelede politik, yasal, kurumsal ve teknik olarak yetersiz kalmıştır.   Bu yangınların çıkışının ve kontrol altına alınamayışının nedeni iktidarın rantçı, talancı politikalarıdır. Sermayenin iklim krizine yol açan politikaları ve yangın, sel vb. durumlarda süreçleri yönetmekteki acizlikleri ve umursamazlıkları tüm canlıların yaşamını ve yaşam alanlarını kaybetmesine yol açmış ve yaşamlarımızı çekilmez hale getirmiştir.

Bilgi akışının sağlanması için acil olarak bilim insanları ve teknik uzmanların da içinde yer aldığı bir koordinasyon merkezi kurulmalı, yangın süreci ve sonrasındaki ihtiyaçlara yönelik yardımlaşma iyi yönetilmeli ve bu merkezin basın bürosu aracılığıyla kamuoyuna günlük ve anlık doğru bilgi akışı sağlanmalıdır.

Orman yangınlarını önleme ve söndürme çalışmaları için kiralık değil, devletin kendi filosunda gerektiği kadar uçak, helikopter, yangın söndürme aracı, arazöz, diğer makine ve ekipman hazır bulundurulmalı ve yeterince nitelikli personel istihdam edilmelidir. Tüm resmi ve özel kurumların, tüm büyük, küçük yerleşim yerlerinin acil yangın önleme ve müdahale planları hazırlanmalıdır.

Yangının Kemerköy Termik Santrali’ne kadar ulaşması haklı olarak büyük panik yaratmıştır. Termik santrallerin ve nükleer santrallerin zararları dışında yangınlar sırasında da ne kadar tehlike yarattığı ortadadır. Termik santraller kapatılmalı ve nükleerden acilen vazgeçilmelidir.

Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda “fidan dikme seferberliği” yerine bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal, bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır. Yanan yerler asla enerji, maden, turizm, konut gibi projelere açılmamalıdır. 

Şehirleşme ve İmar faaliyetlerinde bilimsel olarak hazırlanacak “Yangın Yönetmeliği”ne uyulması sağlanmalıdır.

Yanan bölgelerde ve çevrelerinde avcılık  yasaklanmalıdır.

Yeterli personel ve teknik donanıma sahip birbirini görecek gözetleme kuleleri, dronlar ve helikopterlerle ormanlar 7 gün 24 saat izlenmeli ve erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır.

Kritik bölgelere, özellikle ulaşım olmayan yerlere acilen ve yeterli kapasitede yangın göletleri kurulmalı ve başka amaçla kullanılmasına izin verilmemelidir. 

Orman Genel Müdürlüğü “küresel ısınma” ve “iklim krizi”ne karşı ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel somut önlemler almalıdır. Küresel Isınmaya karşı bilim insanları ile birlikte eylem planlarını hazırlamalı, bu planlar hiçbir politik kaygı gözetmeden kararlılıkla uygulanmalıdır.

1954 yılında çıkarılan ve 2020 yılı sonuna değin tam 42 kez değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanunu yeniden düzenlenmeli; ormanları enerji ve madencilik projeleri, turizm projeleri ve yapılaşmaya açan maddeler kaldırılmalı ve orman ekosisteminin korunması esas alınmalıdır.  Orman ekosistemini insan etkileşimine açarak, ekosistemi bozan ve yangın olasılığını arttıran tüm faaliyet ve projeler bilimsel olarak incelenmeli ve uygun olmayan faaliyet ve projelere izin verilmemelidir.

Tüm bu konuların takipçisi olacağımızı belirtiyor, yaşadığımız yangınlar nedeniyle kaybettiklerimizin yakınlarına bir kez daha sabır ve başsağlığı; yaralılara acil şifalar diliyoruz. 11.08.2021

 MERSİN TABİP ODASI YÖNETİM KURULU

Gündoğdu: Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyeli değerlendirilmeli Çukurova ve Mersin’de yatırımların artmasıyla ülkemizin ihracatta daha fazla söz sahibi olacağını aktaran MESİAD Başkanı Adnan Gündoğdu, “Dış ticarette ülkemizin gözde bölgelerinden Çukurova, daha fazla yatırım alarak Türkiye’nin gözbebeği konumuna gelebilir” dedi. Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) geçtiğimiz ay yapılan 17’nci olağan genel kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Adnan Gündoğdu, Çukurova Bölgesi ve Mersin yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. Çukurova Bölgesinin üretim ve istihdamı ile ülkemize büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi. MAJÖR KONUMA GELMEK MÜMKÜNDÜR Bölgenin geçen sene 16 milyar dolar ihracatla ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, “Akdeniz Bölgesi tarımsal üretim ve ürün işleme açısından ülkemizin lider bölgesidir. Tarımsal ve sanayi ürünleri açısından ülkemizin yükselen değeri Çukurova’nın tarım kenti Mersin, muz, limon, çilek, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye birincisidir. 9 tarım ürününde ise ikinci sırada yer alan kentimiz, lojistik, liman, sanayi ve turizmde yatırımlar alması ile daha öne çıkabilir. Özellikle tarım ve sanayi üretiminin önem kazandığı günümüzde Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgede hemen hemen sektörde üretim var, üretim hacmini daha yukarılara taşımak, daha fazla pazarda söz sahibi olmak, majör konumuna gelmek mümkündür” dedi. ÜRETİM VE İSTİHDAM ODAKLI GÜNDEM OLUŞTURMAYA ÇALIŞACAĞIZ Doğru yatırımların yapılması, merkezi bütçeden daha fazla pay ayrılması ve iş dünyasının yatırıma teşvik edilmesi için çalışmalar yapacaklarını belirten Gündoğdu, “Ekonomik darboğazların yaşandığı, faiz gündemli yatırımların düşünüldüğü günümüzde iş dünyasının sanayi yatırımlarından kopmaması ve doğru yatırımların yapılması için resmi kurum ve kuruluşlar ile yakın temasta çalışacağız. Birlikte hareket ederek ve hızlı bilgi paylaşımı ile işbirliğinde bulunacağız. Yaklaşan yerel seçimlerden sonra üretim ve istihdam odaklı bir kent gündemi oluşturmak için gayret edeceğiz. Bölgenin sosyo-ekonomik olarak kalkınması için büyük emekler harcayan MESİAD, bundan sonra da rolünü yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
Gündoğdu: Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyeli değerlendirilmeli  Çukurova ve Mersin’de yatırımların artmasıyla ülkemizin ihracatta daha fazla söz sahibi olacağını aktaran MESİAD Başkanı Adnan Gündoğdu, “Dış ticarette ülkemizin gözde bölgelerinden Çukurova, daha fazla yatırım alarak Türkiye’nin gözbebeği konumuna gelebilir” dedi.  Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) geçtiğimiz ay yapılan 17’nci olağan genel kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Adnan Gündoğdu, Çukurova Bölgesi ve Mersin yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. Çukurova Bölgesinin üretim ve istihdamı ile ülkemize büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi.   MAJÖR KONUMA GELMEK MÜMKÜNDÜR Bölgenin geçen sene 16 milyar dolar ihracatla ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, “Akdeniz Bölgesi tarımsal üretim ve ürün işleme açısından ülkemizin lider bölgesidir. Tarımsal ve sanayi ürünleri açısından ülkemizin yükselen değeri Çukurova’nın tarım kenti Mersin, muz, limon, çilek, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye birincisidir. 9 tarım ürününde ise ikinci sırada yer alan kentimiz, lojistik, liman, sanayi ve turizmde yatırımlar alması ile daha öne çıkabilir. Özellikle tarım ve sanayi üretiminin önem kazandığı günümüzde Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgede hemen hemen sektörde üretim var, üretim hacmini daha yukarılara taşımak, daha fazla pazarda söz sahibi olmak, majör konumuna gelmek mümkündür” dedi.  ÜRETİM VE İSTİHDAM ODAKLI GÜNDEM OLUŞTURMAYA ÇALIŞACAĞIZ Doğru yatırımların yapılması, merkezi bütçeden daha fazla pay ayrılması ve iş dünyasının yatırıma teşvik edilmesi için çalışmalar yapacaklarını belirten Gündoğdu, “Ekonomik darboğazların yaşandığı, faiz gündemli yatırımların düşünüldüğü günümüzde iş dünyasının sanayi yatırımlarından kopmaması ve doğru yatırımların yapılması için resmi kurum ve kuruluşlar ile yakın temasta çalışacağız. Birlikte hareket ederek ve hızlı bilgi paylaşımı ile  işbirliğinde bulunacağız. Yaklaşan yerel seçimlerden sonra üretim ve istihdam odaklı bir kent gündemi oluşturmak için gayret edeceğiz. Bölgenin sosyo-ekonomik olarak kalkınması için büyük emekler harcayan MESİAD, bundan sonra da rolünü yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.

Gündoğdu: Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyeli değerlendirilmeli Çukurova ve Mersin’de yatırımların artmasıyla ülkemizin ihracatta daha fazla söz sahibi olacağını aktaran MESİAD Başkanı Adnan Gündoğdu, “Dış ticarette ülkemizin gözde bölgelerinden Çukurova, daha fazla yatırım alarak Türkiye’nin gözbebeği konumuna gelebilir” dedi. Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) geçtiğimiz ay yapılan 17’nci olağan genel kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Adnan Gündoğdu, Çukurova Bölgesi ve Mersin yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. Çukurova Bölgesinin üretim ve istihdamı ile ülkemize büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi. MAJÖR KONUMA GELMEK MÜMKÜNDÜR Bölgenin geçen sene 16 milyar dolar ihracatla ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, “Akdeniz Bölgesi tarımsal üretim ve ürün işleme açısından ülkemizin lider bölgesidir. Tarımsal ve sanayi ürünleri açısından ülkemizin yükselen değeri Çukurova’nın tarım kenti Mersin, muz, limon, çilek, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye birincisidir. 9 tarım ürününde ise ikinci sırada yer alan kentimiz, lojistik, liman, sanayi ve turizmde yatırımlar alması ile daha öne çıkabilir. Özellikle tarım ve sanayi üretiminin önem kazandığı günümüzde Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgede hemen hemen sektörde üretim var, üretim hacmini daha yukarılara taşımak, daha fazla pazarda söz sahibi olmak, majör konumuna gelmek mümkündür” dedi. ÜRETİM VE İSTİHDAM ODAKLI GÜNDEM OLUŞTURMAYA ÇALIŞACAĞIZ Doğru yatırımların yapılması, merkezi bütçeden daha fazla pay ayrılması ve iş dünyasının yatırıma teşvik edilmesi için çalışmalar yapacaklarını belirten Gündoğdu, “Ekonomik darboğazların yaşandığı, faiz gündemli yatırımların düşünüldüğü günümüzde iş dünyasının sanayi yatırımlarından kopmaması ve doğru yatırımların yapılması için resmi kurum ve kuruluşlar ile yakın temasta çalışacağız. Birlikte hareket ederek ve hızlı bilgi paylaşımı ile işbirliğinde bulunacağız. Yaklaşan yerel seçimlerden sonra üretim ve istihdam odaklı bir kent gündemi oluşturmak için gayret edeceğiz. Bölgenin sosyo-ekonomik olarak kalkınması için büyük emekler harcayan MESİAD, bundan sonra da rolünü yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.

300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.