Mersin Şehir Hastanesini işleten CCN Gruba bağlı şirketler bünyesinde çalışan işçilerin az personelle çok işe zorlanma, mobbing ve baskıya maruz kaldığını açıklayan Hak-İş Konfederasyonu Mersin İl Başkanı Mehmet Yüce, maaşların yetersiz olduğunu, üç kişinin işini bir kişinin yaptığı , asgari ücretle çalıştırıldığını, personel sayısının az olduğunu, farklı birimlerin işlerini de yaptıklarını söyledi.
Mersin Şehir Hastanesi’ni işleten CCN Gruba bağlı şirketlerde çalışan personele yapılan baskı iddiaları, Hak İş Konfederasyonu Mersin İl Başkanı Mehmet Yüce’nin tepkisini çekti. Hak-İş Konfederasyonu Mersin İl Başkanı Mehmet Yüce, Mersin Şehir Hastanesini işleten CCN Gruba bağlı şirketlerde asgari ücrette çalıştırılan emekçilerin maaş iyileştirme, az personelle çok işe zorlanma, mobbing ve baskıya maruz kaldığını savundu.
YÜCE, İŞÇİLERİN YAŞADIĞI SIKINTILARI TEK TEK ANLATTI Yüce, “Mersin Şehir Hastanesinde CCN Gruba bağlı çalışan 1.050 emekçi arkadaşımız şirkete yönelik taleplerini sendikamıza gelerek ilettiler. Biz de Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası olarak arkadaşlarımızın taleplerinin aracılığını yapmak adına emekçi arkadaşların yanlarında olduğumuzu kendilerine ilettik” dedi. Sansasyonel Haber sitesinde yer alan habere göre; CCN Grup bünyesindeki işçilerin yaşadığı sıkıntıları aktaran Mehmet Yüce, “Yıllardır iyileştirme yapılmadan asgari ücret seviyesinde çalıştırılmaları, devletin belirlediği 9 günlük tatillerde idari izinlerin yıllık izinlerden düşürülmesi, Resmi tatillerde tutulan nöbetlerde çift yevmiye verilmesi gerekirken tek yevmiye verilmesi, T1-T2-T3 kulede çalışanlar 2 yemekhane olmasına rağmen yemek yemelerine müsaade edilmemesi, 15. bölgede yemeye zorlanması, şefler tarafından aşırı baskı mobbing uygulanması, maaş promosyonlarının CCN çalışanlarına verilmemesi, insan kaynaklarından maaş bordrosunu almak için Müdür ve Şeflerden izin almak suretiyle zorlaştırılması, izin alma işlemlerinde eleman eksikliğinin bahane edilip verilmemesi, CCN grupta aynı statüde olup da yasal olmayan görevlendirme ile şeflik yapılan ve aynı statüde ki mesai arkadaşlarına köle gibi davranılması, HYRT personelinin mola saatleri daha önce makulken şimdi zorunlu olarak 11’den sonra ve dönüşümlü olarak yapılması, bunlar sadece yapılan haksızlıkların bazıları” diye konuştu. SENDİKALI OLMAYA DİKKAT ÇEKİLDİ İşçileri sendikalı olmaya da çağıran Yüce sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle işverenlerin baskı, tehdit ve korkutmalarına aldanmayalım. Çünkü sendikaya üye olmak anayasal bir haktır. Bu hak hiçbir kişi ya da kurum tarafından engellenemez. Hukuk normlarının en tepesinde olan anayasa bizlere bu hakkı vermişse, hiçbir kanun, kararname, yönetmelik veya tüzük bu hakkı elimizden alamaz. Ve hatta sendika üyeliğini engelleyenler (işveren ya da işveren vekili) TCK 118 md. Uyarınca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. Bireysel olarak talep edemeyeceğimiz, muhatap alınmadığımız, haklarımızı savunamadığımız durumları sadece ve sadece güçlü bir sendikal örgütlenme ile elde edebileceğimizin farkına varmamız lazım.”
News
