‘Zeytin Üretici ve İhracatçısı Desteklenmeli’
Türkiye’de zeytinyağı üretiminde yaşanan yüzde 35’lik düşüş, zeytin üreticileri ve sektördeki paydaşlar için ciddi bir endişe kaynağı olmuş durumda.
Mersin’in Mut ilçesi gibi Türkiye’nin önde gelen zeytin üretim havzalarındaki üreticiler, artan maliyetler ve verim kayıplarına karşı destek bekliyor. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, bu konuda hükümete önemli çağrılarda bulunarak, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektörüne yönelik somut desteklerin acilen devreye sokulması gerektiğini vurguladı. Zeytinyağı Üretimindeki Düşüş ve Girdi Maliyetleri
Ekmen, Türkiye’nin zeytinyağı üretiminde yaşanan kaybın, özellikle kuraklık ve don olaylarının etkisiyle bu yıl yüzde 35 oranında gerçekleştiğine dikkat çekti. Bu durum, uluslararası verilerle de doğrulandı. Ekmen, dünyanın en büyük zeytin üreticilerinden olan Türkiye’nin üretim kaybı yaşadığına, ancak bu durumun gıda enflasyonunu daha da artıracağına işaret etti. İspanya’da zeytinyağı üretim maliyetlerinin 4-5 avro seviyelerinde olduğunu belirtirken, Türkiye’de 1 litre zeytinyağının maliyetinin 200 lirayı aştığını söyledi. Bu durum, Türk üreticilerinin uluslararası pazarlarda rekabet etmesini zorlaştırıyor.
Mut İlçesi: Türkiye’nin Önde Gelen Zeytin Üretim Merkezlerinden Biri
Ekmen, Mersin’in Mut ilçesinin, Türkiye’de zeytin üretimi açısından önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. Mut’un 14 milyon zeytin ağacıyla Türkiye’deki en büyük üretim havzalarından biri olduğunu vurgulayan Ekmen, bölgenin mikroklimatik yapısının zeytin üretimini organik hale getirme potansiyeli sunduğunu söyledi. Eğer bölgeye özel teşvikler ve destekler sağlanırsa, Mut’taki zeytinlerin organik olarak sertifikalandırılması mümkün olacaktır.
Desteklemeler Yetersiz: İspanya ile Fark Yaratılmalı
Ekmen, Türkiye’nin zeytinyağında uyguladığı destekleme politikasının yetersiz olduğuna dikkat çekerek, üreticilere sağlanan desteğin oldukça düşük seviyelerde olduğunu ifade etti. İspanya, zeytin üreticisine ton başına 1,2 avro destek verirken, Türkiye’de bu destek yalnızca 3 sent olarak kalmaktadır. Bu oranın, Türk üreticisinin küresel pazarlarda rekabet etmesine engel teşkil ettiğini belirten Ekmen, “Zeytin üreticileri ve ihracatçılarının, dünya pazarlarında rekabet edebilmesi için daha yüksek destek paketlerinin devreye alınması gerekiyor” dedi.
İthalat Kapıları Açılmamalı, Destek Paketleri Hızla Açıklanmalı
Ekmen, ayrıca Türkiye’nin zeytinyağı üretiminde yaşanan düşüş nedeniyle ithalat kapılarının açılmaması gerektiğini vurguladı. Bu tür adımların yerli üreticiyi daha da zor duruma sokacağına dikkat çeken Ekmen, doğrudan üreticiyi ve ihracatçıyı destekleyecek paketlerin hızla açıklanmasını istedi. “Üretici, daha fazla destek alabilirse, dünya piyasasında rekabet edebilir; aksi takdirde sektördeki zor koşullar devam edecektir” dedi. Girdi Maliyetleri ve Diğer Önlemler
Ekmen, zeytinyağı üreticilerinin karşılaştığı yüksek girdi maliyetlerine dikkat çekerek, gübre, işçilik, enerji, ambalaj ve nakliye gibi gider kalemlerinde üreticiye ve fabrikacıya özel destek sağlanması gerektiğini belirtti. Bu desteklerin yerinde ve zamanında verilmesi gerektiğini, aksi takdirde üreticinin sektördeki varlığını sürdürebilmesinin imkansız hale geleceğini ifade etti. Ayrıca, ormanlık alanlarda bulunan zeytinliklerin yasal statüye kavuşturulmasının üretimin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
News
