“Odadaki fil” uyarısı: Ekmen’den kadına şiddet raporu
DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen, TÜİK verilerine dayanarak kadına karşı şiddetin görünenden çok daha derin bir yapısal sorun olduğunu söyledi. “Bu ülkenin odasındaki fil kadına karşı şiddettir” diyen Ekmen, genç ve boşanmış kadınların en riskli gruplar olduğuna dikkat çekti.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin hâlâ çok ağır bir tabloyla varlığını sürdürdüğünü belirterek, devlet politikalarındaki eksiklikler ve yapısal sorunlar nedeniyle durumun derinleştiğini söyledi.
“Kadına karşı şiddet âdeta odadaki fil gibidir”
TÜİK’in 2024 verilerine dikkat çeken Ekmen, kadına karşı şiddetin toplumda görünenden çok daha büyük bir sorun olduğunu vurguladı. Ekmen,
“Kadına karşı şiddet adeta odadaki fil gibidir. Resmî ve sivil toplum verileri, bu ülkede şiddetin hâlâ yaygın ve çok ağır olduğunu gösteriyor. Bu sadece bireysel değil, tamamen yapısal bir sorundur. Kadınların büyük bölümü hayatlarında en az bir kez psikolojik, ekonomik ya da fiziksel şiddete maruz kalıyor. En riskli grup genç kadınlar. Boşanmış kadınlar ise neredeyse şiddetin tüm türlerine maruz bırakılıyor. Dahası, kadınların yarıya yakını yaşadığı şiddeti kimseyle paylaşmıyor”
dedi.
Çocuklarla birlikte tablo ağırlaşıyor
İstanbul Barosu’nun CMK analizine değinen Ekmen, çocukların durumunun da endişe verici olduğunu belirtti.
“Cinsel istismar ve taciz dosyalarında temsil edilen çocukların büyük bir bölümü kız çocuğu. 12–15 yaş aralığı yoğun şekilde mağduriyet yaşıyor. Baro tarafından görevlendirilen vekillerin temsil ettiği mağdurların neredeyse tamamı kız çocuklarından oluşuyor. Bu; çok erken yaşta başlayan bir travma, bir saldırı biçimi ve derin bir eşitsizlik döngüsünü işaret ediyor”
diye konuştu.
“Şiddet artık kamusal alanın tamamına yayılmış durumda”
İnfaz sistemindeki zafiyetlere dikkat çeken Ekmen, yapısal tedbirlerin yetersizliği nedeniyle şiddetin yalnızca ev içinde değil, toplumsal hayatın tamamına yayıldığını ifade etti.
Ekmen,
“Caydırıcı olmayan infaz sistemi ve eksik tedbirler yüzünden erkek şiddeti sokakta, işyerinde, okulda, toplu taşımada, kamusal ve özel alanın her noktasında karşımıza çıkıyor. Şiddet sadece kadını değil, çocukları ve aileleri de etkiliyor. Örneğin, eşini öldürmekten ceza alan bir kişi iki yıl sonra açık cezaevinden çıkıp sevgilisini öldürebiliyor. Bu durum infaz sisteminin caydırıcı etkisini kaybettiğini gösteriyor. Kadına karşı şiddet davalarında lehe indirimlerin uygulanmaması için hâkim takdirine bırakmayan net düzenlemeler yapılması gerektiği açıktır”
dedi.
News
