Mersin İçin Tehlike Çanları Çalıyor, Kuraklık Sadece Başlangıç!
Mersin’de yağışların yüzde 48 azalmasıyla tarım ve içme suyu riske girdi. Uzmanlar, 2024-2025 döneminin Türkiye için en kurak yıllardan biri olduğunu belirtiyor.
Türkiye genelinde kuraklık şiddeti giderek artarken, Mersin de bu krizden ciddi şekilde etkileniyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, ülkenin yüzde 70’inin şiddetli veya olağanüstü kuraklık altında olduğunu belirtti. Kuraklık sadece toprağı değil, tarımı, su kaynaklarını ve ekonomiyi de tehdit ediyor. Kadıoğlu, özellikle İç Anadolu, Güneydoğu ve Ege bölgelerinin yanı sıra Mersin’in de şiddetli kuraklık yaşayan şehirler arasında yer aldığını vurguladı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 12 aylık periyotta Mersin’de yağışlarda yüzde 48’lik bir azalma yaşandı. Bu oran, tarımsal üretimden içme suyu kaynaklarına kadar birçok alanda alarm zillerinin çaldığını gösteriyor.
Mersin’de Şiddetli Kuraklık: Tarımda ve Suda Alarm Verici Azalma
Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Mersin’de de kuraklık, her geçen ay daha da derinleşiyor. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’na göre, uzun vadeli kuraklık özellikle hidrolojik dengeleri bozuyor. Mersin gibi tarımda suya dayalı üretimin yoğun olduğu şehirlerde ise bu durum, üretimden geçimini sağlayan binlerce çiftçi için hayati bir tehdit oluşturuyor.
Son 12 ayda İç Anadolu ve Akdeniz’de şiddetli kuraklık görülürken, Mersin’deki yağış azalması yüzde 48’e kadar çıktı. Bu oran, sadece kurak bir sezonun değil, yapısal bir sorunun da habercisi olabilir. Kadıoğlu, “Tarım ve içme suyu açısından Mersin’de çok ciddi bir tablo var. Vahşi sulamadan vazgeçilmeli, modern tekniklere geçilmeli,” uyarısında bulunuyor.
Kuraklık Mersin’in Ekonomisini de Etkileyebilir
Kuraklık, yalnızca su kaynaklarını değil, şehir ekonomisini de sarsabilir. Mersin gibi hem tarım hem sanayi açısından kritik bir şehirde yağışların azalması, doğrudan üretim maliyetlerini ve gıda fiyatlarını etkiliyor. Kadıoğlu, tahıl ve sebze veriminde yüzde 40 ila 60 arasında düşüş olabileceğine dikkat çekerek, “Bu düşüş tüketiciye zam olarak döner,” diyor.
Ayrıca barajlardaki doluluk oranının azalması, içme suyu kesintileri, yer altı sularının çekilmesi ve tarım alanlarında tuzlanma gibi zincirleme etkiler Mersin’de de hissedilecek. Kadıoğlu, sanayi için ise atık suyun arıtılarak yeniden kullanılması gerektiğini belirtiyor.
Yerel Yönetimlere ve Vatandaşa Çağrı: Suya Göre Yönetim Şart
Kadıoğlu’nun önerileri yalnızca merkezi yönetimi değil, yerel yönetimleri ve bireyleri de kapsıyor. Mersin’deki yerel yönetimlere “Kent Su Bütçesi” oluşturma çağrısı yapan Kadıoğlu, su kaynaklarının gelir–gider dengesiyle yönetilmesi gerektiğini söylüyor. Yağmur suyu sarnıçları, sızdırmaz şebekeler ve kayıp-kaçak oranlarının azaltılması gibi adımların da hayati olduğunun altını çiziyor.
Vatandaşlara ise basit ama etkili alışkanlıklar öneriyor: “Musluğu açık bırakmayın, bulaşık ve çamaşır makinelerini tam kapasite çalıştırın, bahçenizi akıllıca sulayın. Kuraklıkla mücadele bireysel bilinçle başlar.”
Mersin İçin Kuraklıkla Mücadele Zamanı
2024–2025 dönemi, Türkiye’nin genelinde olduğu gibi Mersin için de kritik bir eşik. Kuraklık, hem doğayı hem de yaşam biçimimizi yeniden düşünmemizi gerektiriyor. Prof. Dr. Kadıoğlu’nun da dediği gibi: “Su stresi geleceğin değil, bugünün sorunu. Harekete geçmezsek 2050’de su fakirliği artık sadece bir senaryo değil, bir gerçek olacak.”
Kaynak: AA
GÜNDEM
28 Ağustos 2025GÜNDEM
28 Ağustos 2025GÜNDEM
28 Ağustos 2025GÜNDEM
28 Ağustos 2025GÜNDEM
28 Ağustos 2025GÜNDEM
28 Ağustos 2025GÜNDEM
28 Ağustos 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.