Bir Milletin Kalbinde Yaşayan Deha: Mustafa Kemal Atatürk
Bazı insanlar vardır ki, sadece yaşadıkları döneme değil, gelecek yüzyıllara da yön verirler. Onların attığı her adım, bir halkın kaderine, bir ülkenin geleceğine damgasını vurur.
Mustafa Kemal Atatürk, işte böyle bir liderdir.
O, yalnızca bir komutan, bir devlet adamı değil; aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşuna önderlik eden büyük bir fikir adamıdır.
O, umutsuzluğun karanlığında bir ışık gibi doğdu.
Anadolu’nun yanmış, yıkılmış, yoksullaşmış topraklarında halkının elinden tuttu.
İnancı yok olmaya yüz tutmuş bir millete, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir,” diyerek özgüvenini yeniden kazandırdı.
Bu milletin kaderi, artık saraylardan değil; halkın iradesinden şekillenecekti.
Savaş meydanlarında kazandığı zaferler, onun liderliğinin yalnızca bir yüzüydü.
Asıl büyüklüğü, barışı seçmesinde, halkını bilimle, eğitimle, hukukla, üretimle kalkındırmasında gizliydi.
Atatürk, sadece cephede değil; ekonomide, kültürde, eğitimde ve toplumsal yapıda da bir devrim başlattı.
Kapitülasyonları kaldırarak ekonomik bağımsızlığı sağladı.
Sanayileşmeyi temel alan bir kalkınma modeli geliştirdi.
Sümerbank’ı, Etibank’ı, Demir Çelik fabrikalarını, şeker fabrikalarını, tekstil sanayisini kurarak üretimi ayağa kaldırdı.
Köy Enstitüleri ile kırsaldaki yoksul çocuklara eğitim olanağı sundu.
Kadınların seçme ve seçilme hakkını tanıyarak, toplumu yarım değil, tam bir bütün yaptı.
Medeni Kanun’la birey haklarını eşitledi; Takvim, ölçü, harf ve kılık kıyafet devrimleriyle çağdaş bir toplumun temellerini attı.
Bu reformların her biri, sadece birer yasa değişikliği değil; bir zihniyet devrimiydi.
Çünkü Atatürk, özgür bireyler olmadan çağdaş bir toplumun kurulamayacağını biliyordu.
O yüzden “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” derken, bir yol haritası sunuyordu hepimize.
Onun öngörüsü, yalnızca dönemini değil, bugünü ve yarını da aydınlatıyor.
Kadın-erkek eşitliğine verdiği değerle, çevreye ve doğaya olan saygısıyla, eğitime yaptığı yatırımlarla, laiklik ve hukuk temelli yönetim anlayışıyla Atatürk, 21. yüzyılın bile ilerisinde bir vizyonerdi.
Düşünün ki, daha 1930’larda havacılığa, otomotiv sanayine, tarımda modernleşmeye yatırım yapıyordu.
Bugün hâlâ tartıştığımız pek çok meseleyi o yıllarda çözmüştü bile.
Atatürk, halkı için yaşayan, halkıyla düşünen, halkıyla var olan bir liderdi.
Hiçbir ayrım gözetmeden, köylüyü de, kentliyi de, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkes’i, Alevi’si, Sünni’si ile bu toprağın bütün evlatlarını aynı sevgiyle kucakladı.
O, toplumun tüm kesimlerini birleştiren, ortak paydada buluşturan, gönülleri birbirine bağlayan bir bilgeydi.
Bu ülkenin kimliği, onun fikirleriyle şekillendi.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; aynı zamanda bir insanlık duruşuydu artık.
Ve evet, biz çok şanslı bir milletiz.
Çünkü bizim yolumuzu aydınlatan bir Mustafa Kemal Atatürk’ümüz var.
Bugün hâlâ onun adı anıldığında gözlerimiz neden doluyorsa, bu yalnızca bir özlem değil; onun halkına duyduğu sevginin hâlâ yüreklerde titreyişidir.
O, sadece bir tarih sayfasında kalmadı; vicdanımızda, aklımızda ve umutlarımızda yaşamaya devam ediyor.
Bize düşen, onu sadece anmak değil; onun gibi düşünmek, onun gibi çalışmak, onun gibi adanmak.
Çünkü Atatürk, bir bireyin değil, bir milletin ortak vicdanıdır.
Ne mutlu bize ki Atatürk bizimdir.
Ne mutlu bize ki onu anlamakla, savunmakla, yaşatmakla onurlanıyoruz.
Ve ne mutlu ki bu topraklarda onun adını her geçen gün daha çok sevgiyle, daha çok minnetle haykırıyoruz.
Dr. Ruhsar Uçar
GÜNDEM
16 saat önceGÜNDEM
19 saat önceGÜNDEM
20 saat önceGÜNDEM
20 saat önceGENEL
20 saat önceGÜNDEM
20 saat önceGÜNDEM
20 saat önce
1
MTSO 39 No’lu Emlak ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi uluslararası eğitimciyi getirdi
22703 kez okundu
2
BAYRAMDA MUHTEŞEM BİR DOĞADA YENİLENİN: BN HOTEL THERMAL & WELLNESS
21185 kez okundu
3
Bağırsaklar nasıl temizlenir sorusunu birçok kişi soruyor
20084 kez okundu
4
MERSİN TARİHİ
19798 kez okundu
5
MAN TOPLU TESLİMATLARINA BU KEZ MERSİN’DE DEVAM ETTİ:
19666 kez okundu