DOLAR 32,3485 0.24%
EURO 35,0799 -0.17%
ALTIN 2.307,031,31
BITCOIN 22910033,30%
Mersin
22°

KAPALI

05:24

İMSAK'A KALAN SÜRE

Su yaşamın vazgeçilmezidir!

Su yaşamın vazgeçilmezidir!

ABONE OL
Mart 22, 2021 14:06
Su yaşamın vazgeçilmezidir!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Su temel bir insan hakkıdır!

Su yaşamın vazgeçilmezidir!

Su temel bir insan hakkıdır!

Suyu korumak herkesin sorumluluğudur; su güvencesini sağlamak ise devletlerin görevidir.  Doğru su politikaları ile insanların adil biçimde güvenli suya ulaşması sağlanmalıdır!

Temiz içme suyuna ve sağlıklı yaşama  erişim, tüm insanlar için temel bir insan hakkı olarak tanınmaktadır.

Su sadece temel bir gereksinim değil, aynı zamanda, hava ve toprak gibi canlı yaşamının en temel ögelerinden biridir. Güvenli su, gıda güvenliğinin ve gıda güvencesinin olmazsa olmaz koşullarının en önemlisidir. Yeterli ve güvenli suyun olmadığı koşullarda tarımsal üretimin yeterliliğinden, gıda güvencesinden ve gıda güvenliğinden söz edilemez.

Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen 22 Mart Dünya Su Günü`nün bu yılki teması “Suyun Değeri” olarak belirlenmiştir. Bugün dolayısıyla, su ile ilgili yapılması gerekenler ve çözüm bekleyen sorunlar masaya yatırılarak, gelecek nesillere temiz bir miras olarak bırakmamız gereken su kaynaklarımızı; konu hakkında karar alıcıların gündemine getirip, temiz ve yaşanabilir bir dünya için adım atılmasına katkı sağlamak amaçlanmaktadır.

Önemli bir kaynak olan su zaman içerisinde bir yandan artan dünya nüfusu, artan sanayileşme, çevre kirliliği ve devamında gelişen iklim değişikliğinden; diğer yandan ise suyu ticarete konu bir meta olarak gören politikalardan etkilenerek önemli bir sorun alanı haline gelmiştir. Dünyada coğrafi özellikler nedeniyle suya adil biçimde ulaşılması her zaman zor olmuşken; günümüzde neoliberal politikalarla su iyice ulaşılamaz hale gelmiştir. Artık coğrafi yapı bir yana, köyünden dereler akan köylü, derelerin üzerine kurulan Hidroelektrik Santralleri (HES) nedeniyle suya ulaşamaz olmuştur. HES`ler ile akarsuların öz niteliği değiştirilmekte, doğal yapısı bozulmakta, orada yaşayan diğer canlılar da bundan olumsuz etkilenmekte ve tabii yaşam alanlarını kaybetmektedir.  

Su konusunda tehlike çanları çalmaktadır. Artık gelinen nokta bir an önce kamu eliyle alınacak önlemlerin hayata geçirilmesini, daha fazla zaman yitirilmemesini gerektirmektedir.

Kuraklık ve yeraltı sularında yaşanan kirlenme tüm dünyanın çözüm bekleyen büyük sorunudur.

Tarım ve gıda sektörü susuzluğun, su kirliliğinin mağduru ve aynı zamanda bir yönüyle de  sorumlusudur. Tarımda kontrolsüz pestisit kullanımı, doğal olsun kimyasal olsun yanlış gübre kullanımı, bilinçsiz endüstriyel tarım, çevre koruma gerekliliklerine uymayan işletmeler su kaynaklarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Su, toprak ve gıda güvenliği ile su ve gıda güvencesi büyük bir bütünün ayrılmaz parçalarını oluşturmaktadırlar. Tek tek her birinde atılacak olumlu adımlar diğerlerini de olumlu etkileyecektir. Mevcut durumdaki gibi uygulanan yanlış politikalar veya denetim yetersizliği güvenli su ve gıdaya erişimi olumsuz yönde etkilemektedir.

Dünyada su tüketiminin % 70`i sulama amaçlı olarak tarımda gerçekleşmektedir. Yine yeraltı sularının kirlenmesinde kuralına uygun olarak uzaklaştırılmayan hayvansal atıkların, organik maddelerin, pestisitlerin, nitrat ve fosfatlı gübrelerin önemli payı vardır.

Tarımda pestisit kullanımı ve sulama teknikleri mutlaka izlenmeli, yönlendirilmeli ve gereği gibi denetlenmelidir.

Atıkların doğaya salınmaması veya sularda kirliliği önleme konusunda yapılan yasal düzenlemeler tek başına yeterli olmamaktadır. Tarım ve gıda sektörüne kamucu bakışla yaklaşmak; atık ve gübreleri değerlendirerek su kaynaklarını koruyacak yatırımları kamu eliyle ve bir an evvel yapmak önemli ve vazgeçilmez bir adımdır.

Halkımızın içme kullanma suyunu sağlayan şebeke suyu, ülkemizde her zaman ücretli olmuştur ve toplum buna öylesine alıştırılmıştır ki aksi düşünülmemiştir. Oysa su haktır. Suyu ticari bir meta haline getirip para ile alınır satılır yapmak insanlık değerlerine aykırıdır. Kamu yöneticileri halkın güvenli suya yeterli miktarda ve ücretsiz olarak ulaşmasını sağlamakla yükümlüdür.

Çevre, iklim, tarım, gıda, toprak su politikalarında bir an evvel katılımcı bir yaklaşım benimsenmeli ve başta kamu kurumu niteliğinde meslek odaları olmak üzere bilim insanları ve ilgili kesimler sürece dahil edilmelidir. Su yönetimi multidisipliner bir konudur. Gerekli bilgi paylaşımını sağlayacak yaklaşım geliştirilmelidir.

Kısa, orta ve uzun vadeli iklim değişikliği, kuraklık senaryoları yapılarak gereken adımlar şimdiden atılmalıdır.

Yarın çok geç olabilir. Su, yaşamın kaynağıdır. Suları korumak ve temiz tutarak gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur.

 Yusuf DEĞİRMENCİ

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası

Mersin Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

Gündoğdu: Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyeli değerlendirilmeli Çukurova ve Mersin’de yatırımların artmasıyla ülkemizin ihracatta daha fazla söz sahibi olacağını aktaran MESİAD Başkanı Adnan Gündoğdu, “Dış ticarette ülkemizin gözde bölgelerinden Çukurova, daha fazla yatırım alarak Türkiye’nin gözbebeği konumuna gelebilir” dedi. Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) geçtiğimiz ay yapılan 17’nci olağan genel kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Adnan Gündoğdu, Çukurova Bölgesi ve Mersin yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. Çukurova Bölgesinin üretim ve istihdamı ile ülkemize büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi. MAJÖR KONUMA GELMEK MÜMKÜNDÜR Bölgenin geçen sene 16 milyar dolar ihracatla ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, “Akdeniz Bölgesi tarımsal üretim ve ürün işleme açısından ülkemizin lider bölgesidir. Tarımsal ve sanayi ürünleri açısından ülkemizin yükselen değeri Çukurova’nın tarım kenti Mersin, muz, limon, çilek, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye birincisidir. 9 tarım ürününde ise ikinci sırada yer alan kentimiz, lojistik, liman, sanayi ve turizmde yatırımlar alması ile daha öne çıkabilir. Özellikle tarım ve sanayi üretiminin önem kazandığı günümüzde Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgede hemen hemen sektörde üretim var, üretim hacmini daha yukarılara taşımak, daha fazla pazarda söz sahibi olmak, majör konumuna gelmek mümkündür” dedi. ÜRETİM VE İSTİHDAM ODAKLI GÜNDEM OLUŞTURMAYA ÇALIŞACAĞIZ Doğru yatırımların yapılması, merkezi bütçeden daha fazla pay ayrılması ve iş dünyasının yatırıma teşvik edilmesi için çalışmalar yapacaklarını belirten Gündoğdu, “Ekonomik darboğazların yaşandığı, faiz gündemli yatırımların düşünüldüğü günümüzde iş dünyasının sanayi yatırımlarından kopmaması ve doğru yatırımların yapılması için resmi kurum ve kuruluşlar ile yakın temasta çalışacağız. Birlikte hareket ederek ve hızlı bilgi paylaşımı ile işbirliğinde bulunacağız. Yaklaşan yerel seçimlerden sonra üretim ve istihdam odaklı bir kent gündemi oluşturmak için gayret edeceğiz. Bölgenin sosyo-ekonomik olarak kalkınması için büyük emekler harcayan MESİAD, bundan sonra da rolünü yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
Gündoğdu: Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyeli değerlendirilmeli  Çukurova ve Mersin’de yatırımların artmasıyla ülkemizin ihracatta daha fazla söz sahibi olacağını aktaran MESİAD Başkanı Adnan Gündoğdu, “Dış ticarette ülkemizin gözde bölgelerinden Çukurova, daha fazla yatırım alarak Türkiye’nin gözbebeği konumuna gelebilir” dedi.  Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) geçtiğimiz ay yapılan 17’nci olağan genel kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Adnan Gündoğdu, Çukurova Bölgesi ve Mersin yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. Çukurova Bölgesinin üretim ve istihdamı ile ülkemize büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi.   MAJÖR KONUMA GELMEK MÜMKÜNDÜR Bölgenin geçen sene 16 milyar dolar ihracatla ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, “Akdeniz Bölgesi tarımsal üretim ve ürün işleme açısından ülkemizin lider bölgesidir. Tarımsal ve sanayi ürünleri açısından ülkemizin yükselen değeri Çukurova’nın tarım kenti Mersin, muz, limon, çilek, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye birincisidir. 9 tarım ürününde ise ikinci sırada yer alan kentimiz, lojistik, liman, sanayi ve turizmde yatırımlar alması ile daha öne çıkabilir. Özellikle tarım ve sanayi üretiminin önem kazandığı günümüzde Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgede hemen hemen sektörde üretim var, üretim hacmini daha yukarılara taşımak, daha fazla pazarda söz sahibi olmak, majör konumuna gelmek mümkündür” dedi.  ÜRETİM VE İSTİHDAM ODAKLI GÜNDEM OLUŞTURMAYA ÇALIŞACAĞIZ Doğru yatırımların yapılması, merkezi bütçeden daha fazla pay ayrılması ve iş dünyasının yatırıma teşvik edilmesi için çalışmalar yapacaklarını belirten Gündoğdu, “Ekonomik darboğazların yaşandığı, faiz gündemli yatırımların düşünüldüğü günümüzde iş dünyasının sanayi yatırımlarından kopmaması ve doğru yatırımların yapılması için resmi kurum ve kuruluşlar ile yakın temasta çalışacağız. Birlikte hareket ederek ve hızlı bilgi paylaşımı ile  işbirliğinde bulunacağız. Yaklaşan yerel seçimlerden sonra üretim ve istihdam odaklı bir kent gündemi oluşturmak için gayret edeceğiz. Bölgenin sosyo-ekonomik olarak kalkınması için büyük emekler harcayan MESİAD, bundan sonra da rolünü yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.

Gündoğdu: Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyeli değerlendirilmeli Çukurova ve Mersin’de yatırımların artmasıyla ülkemizin ihracatta daha fazla söz sahibi olacağını aktaran MESİAD Başkanı Adnan Gündoğdu, “Dış ticarette ülkemizin gözde bölgelerinden Çukurova, daha fazla yatırım alarak Türkiye’nin gözbebeği konumuna gelebilir” dedi. Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) geçtiğimiz ay yapılan 17’nci olağan genel kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Adnan Gündoğdu, Çukurova Bölgesi ve Mersin yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. Çukurova Bölgesinin üretim ve istihdamı ile ülkemize büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi. MAJÖR KONUMA GELMEK MÜMKÜNDÜR Bölgenin geçen sene 16 milyar dolar ihracatla ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu aktaran Gündoğdu, “Akdeniz Bölgesi tarımsal üretim ve ürün işleme açısından ülkemizin lider bölgesidir. Tarımsal ve sanayi ürünleri açısından ülkemizin yükselen değeri Çukurova’nın tarım kenti Mersin, muz, limon, çilek, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye birincisidir. 9 tarım ürününde ise ikinci sırada yer alan kentimiz, lojistik, liman, sanayi ve turizmde yatırımlar alması ile daha öne çıkabilir. Özellikle tarım ve sanayi üretiminin önem kazandığı günümüzde Mersin’in ve Çukurova Bölgesi’nin potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgede hemen hemen sektörde üretim var, üretim hacmini daha yukarılara taşımak, daha fazla pazarda söz sahibi olmak, majör konumuna gelmek mümkündür” dedi. ÜRETİM VE İSTİHDAM ODAKLI GÜNDEM OLUŞTURMAYA ÇALIŞACAĞIZ Doğru yatırımların yapılması, merkezi bütçeden daha fazla pay ayrılması ve iş dünyasının yatırıma teşvik edilmesi için çalışmalar yapacaklarını belirten Gündoğdu, “Ekonomik darboğazların yaşandığı, faiz gündemli yatırımların düşünüldüğü günümüzde iş dünyasının sanayi yatırımlarından kopmaması ve doğru yatırımların yapılması için resmi kurum ve kuruluşlar ile yakın temasta çalışacağız. Birlikte hareket ederek ve hızlı bilgi paylaşımı ile işbirliğinde bulunacağız. Yaklaşan yerel seçimlerden sonra üretim ve istihdam odaklı bir kent gündemi oluşturmak için gayret edeceğiz. Bölgenin sosyo-ekonomik olarak kalkınması için büyük emekler harcayan MESİAD, bundan sonra da rolünü yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.

300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.