DOLAR 32,5313 0.37%
EURO 34,7530 0.38%
ALTIN 2.396,080,68
BITCOIN 1884551-4,79%
Mersin
24°

PARÇALI AZ BULUTLU

16:57

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

Depremi Değil Ama Afeti Önlemek Mümkün!

Depremi Değil Ama Afeti Önlemek Mümkün!

ABONE OL
Ağustos 16, 2022 09:54
Depremi Değil Ama Afeti Önlemek Mümkün!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Depremi Değil Ama Afeti Önlemek Mümkün!

17 Ağustos’un Yıl Dönümünde Türkiye’nin Depreme Hazırlığı: Sorunlarımız ve

Çözümlerimiz!

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, tarihimizin en acı depremlerinden 17 Ağustos 1999

Marmara Depreminin 23. yılında da temel insan haklarından olan “Barınma Hakkı”nın tüm

yurttaşlarımıza sunulabilmesi için depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmeye,

güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar siyasi iktidarların görev ve sorumluluğunu

hatırlatmaya kararlıdır.

Bugüne kadar depreme karşı hazırlık, yapı güvenliği, hasar tespiti gibi konularda çokça

konuşuldu, bu konular hakkında çokça yazılıp çizildi. Ancak bir doğa olayı olan depremin

ülkemizde her defasında afete dönüşmesine bir türlü engel olunamıyor. Çıkarılan yasa ve

yönetmelikler, yıllara dayanan çalışmalarla oluşturulan plan ve projeler uygulama aşamasına

geçemeden kağıt üzerinde kalıyor. Ne yazık ki yapılan çalışmalar daha çok afet sonrası yara

sarma düzeyinde kalıyor.

Bir deprem coğrafyasında yer alan ülkemiz tarih boyunca birçok kez yıkıcı depremlerle karşı

karşıya kalmıştır. Özellikle Marmara Bölgesinin gerek ekonomik anlamda gerekse sosyokültürel açıdan coğrafyamızda merkez pozisyonunu yüzyıllardır koruması nedeniyle, bu

bölgede yaşanan depremler ciddi sonuçlar doğurmuştur.

Cumhuriyet döneminin gerek can ve mal kaybı açısından gerekse sosyal ve ekonomik

sonuçları açısından en yıkıcı depremlerinden biri 17 Ağustos 1999 tarihli Gölcük merkezli

depremdir. 7,4 büyüklüğündeki bu deprem başta Marmara bölgesi olmak üzere tüm

Türkiye’yi etkilemiştir. Ülkemizin ekonomik anlamda üretim ve ticaret merkezi olan ve

yurdun her yerinden göç alan bir bölge olması nedeniyle bu depremin tüm yurttaşlarımızı

doğrudan ya da dolaylı olarak etkilediğini söylemek mümkündür. Depremde 20 binden fazla

yurttaşımız hayatını kaybederken yaralı sayısı 50 bini aşmıştır. Bölgede yaklaşık 113 bini yıkık

ve ağır hasarlı olmak üzere toplam 365 bin bina hasar görmüştür.

Ortaya çıkan kayıpların ve hasarın büyüklüğü, deprem sonrası müdahalede yaşanan

sorunlarla birlikte bu depremin etkisi öyle şiddetli olmuştur ki 2001 ekonomik krizinin önemli

sebepleri arasında sayılmaktadır.

Bu kadar büyük sonuçlar doğuran 17 Ağustos Depremi, depreme bakış açısının değişmesinde

bir milat olarak kabul edilmiştir. Yalnızca deprem sonrası yapılacak müdahaleler değil

depremden önce alınması gereken tedbirler de tartışılmıştır. Plansız-çarpık kentleşmenin ve

mühendislik hizmeti almayan yapıların ne kadar büyük tehdit oluşturduğu anlaşılmış, bu

konuda birçok kurum ve kuruluş tarafından neler yapılması gerektiği konusunda çalışmalar

yapılmış, bu çalışmalar birleştirilerek strateji ve eylem planlarına dönüştürülmüştür.

Odamızın da bu konuda çeşitli çalışmaları olmuş, deprem kongreleri, çalıştaylar düzenlenmiş,

raporlar hazırlanmış, kamuoyunu aydınlatacak ve deprem konusunda farkındalığı ve bilinci

artıracak çalışmalar yapılmıştır. Yıllara dayanan çalışmalar sonucunda deprem konusunda

sorunlar da bu sorunların çözümü için yapılması gerekenler de bellidir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.