Mersin’de ithal hurma tepkisi: “Öncelik Türk çiftçisinin olmalı”
Mersin’de Trabzon hurması üreticileri, ithalatın yarattığı haksız rekabet nedeniyle ürünlerini satamıyor. Çiftçiler, destek ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini talep etti.
Mersin’de bu yıl Trabzon hurması üretiminde oldukça bereketli bir sezon geçmesine rağmen, üreticiler ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Üreticilerin elinde iç talebi fazlasıyla karşılayabilecek miktarda kaliteli ürün bulunmasına rağmen, bazı ülkelerden özellikle Azerbaycan’dan hurma ve çeşitli meyvelerin ithal edilmesi üreticiyi mağdur etti.
Tarım politikalarındaki hatalı uygulamalara dikkat çeken üretici temsilcileri, bu durumun yalnızca çiftçinin emeğini değersizleştirmediğini, aynı zamanda ülke ekonomisi ve tarımsal sürdürülebilirlik açısından da büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
“Yerli Üretici Ezdirilmemeli”
Açıklamada, Azerbaycan gibi Türki Cumhuriyetlerde son yıllarda hurma, erik, nar, kayısı ve elma üretimine yönelik yatırımların arttığına dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Bugün ülkemize özellikle Azerbaycan’dan gelen Trabzon hurması gibi ürünler bu yatırımların ilk sonuçlarıdır. Ancak bu durum, önümüzdeki yıllarda ithal ürünlerin daha fazla ülkemize girmesi anlamına geliyor. Şimdiden doğru adımlar atılmazsa yerli üretici ezilir, tarımsal denge bozulur.”
Çiftçi Don ve Dolu Felaketinin Ardından Bir de İthalatla Vuruldu
2025 yılında yaşanan don ve dolu felaketlerinin ardından ayakta kalma mücadelesi veren Mersinli çiftçiler, bu kez ithalatın yarattığı haksız rekabetle karşı karşıya kaldı. Üreticinin elinde bulunan sağlıklı, doğal ve satışa elverişli ürünlerin değerlendirilmeden yapılan ithalat, yerli üretime olan güveni zedeliyor.
Üreticiler,
“Bizim ürünlerimiz hem kaliteli hem de yeterli. Buna rağmen dışarıdan ürün getirilmesi kabul edilemez. Öncelik Türk çiftçisine verilmelidir,”
çağrısında bulundu.
“Güçlü Tarım, Güçlü Ekonomi Demektir”
Basın açıklamasında son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Yerli üreticinin emeğine sahip çıkılmalı, ithalat politikaları yeniden düzenlenmelidir. Raflarda öncelik her zaman Türk çiftçisinin ürünlerine verilmelidir. Unutulmamalıdır ki güçlü bir ekonomi, ancak güçlü bir tarım sektörüyle mümkündür. Çiftçimizi korumak, geleceğimizi korumaktır.”
News
