Dün Erdoğan’a bugün İmamoğlu’na: O meşhur ‘ahtapot’ bakın nasıl kullanılmış
Türkiye, bugün CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na ve İBB’ye yönelik soruşturmalar ve tutuklamaları izliyor. Bugün İmamoğlu’nun yaşadıkları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kullandığı sözler ile geçmişte Erdoğan’a açılan davalar sürecinde benzerlikler ise dikkat çekiyor. Erdoğan’ın bugün İmamoğlu için kullandığı ‘ahtapot’un zamanında nasıl kendisi için kullanıldığı dikkat çekti. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, belediye kaynaklarının kullanımı, ihalelere fesat karıştırılması, kamu kaynaklarının belirli şirketlere aktarılması, siyasi kadrolaşma ve medya destekli yapılanma iddialarıyla açılmış çok sayıda soruşturma ve dava vardı.
Erdoğan hakkındaki bu süreçler, “Kayıp Sicil Kitabı” başlığı altında kamuoyuna sunulan belgelerde detaylandırıldı. Belgelerde, 18 ayrı soruşturma ve bunlara ilişkin mahkeme dosyalarının yanı sıra sanık ifadeleri, kamu zararı hesaplamaları ve dönemin gazete manşetlerine de yer verildi.
18 AYRI SORUŞTURMA VE 1 MİLYAR DOLARI AŞAN KAMU ZARARI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13 Mart 2002 tarihli kararı doğrultusunda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamasıyla 30 Mayıs 2002’de 2002/20819 sayılı iddianameyi hazırladı. Dava İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açıldı, ardından İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürütülen bir dava ile birleştirildi.
Söz konusu soruşturma ve davalar kapsamında, İBB’ye bağlı İGDAŞ, İSFALT, İSTAŞ, KİPTAŞ, İDO, AKBİL, Billboard gelirleri ve Halk Ekmek gibi iştirakler üzerinden yolsuzluk yapıldığı ileri sürüldü. Belgelerde bu davaların toplam mali büyüklüğünün 50 trilyon lira (yaklaşık 1 milyar dolar) olduğu belirtildi.
LONCA A.Ş. DOSYASI
İGDAŞ’ın sayaç okuma ihalesi, Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Ahmet Hamdi Pınarcık ve danışmanı Tufan Mengi’nin ortak olduğu Lonca A.Ş.’ye verildi. Aynı işin İSKİ’de 21 cent’e yapılırken Lonca A.Ş.’ye 1.55 dolara verildiği, bu nedenle kamuya 22.5 trilyon lira zarar verildiği kaydedildi.
MEDYA HARCAMALARI VE KANAL 7
Kamu kaynaklarıyla yayınları izlenmeyen Kanal 7’ye yüksek tutarlı reklam anlaşmaları yapıldığı, bu yayınların “belediyeyi tanıtma” amacıyla kullanıldığı belirtildi. Aynı biçimde bu dönemde Erdoğan’ın en yakınlarından olan Albayrak Grubu, Yeni Şafak Gazetesi’ni kurdu. Dosyada bu gazetenin de kamu kaynakları ile kurulduğu iddia edildi.
Erdoğan’ın yargılamasındaki geçen bu iddialar, bugün ise İmamoğlu’na yöneltildi ve İBB ile medya organları ve gazeteciler arasında bağ olduğu iddiası gündeme getirilse de somut bir kanıt sunulamadı.
ALBAYRAK GRUBU VE İHALE SÜREÇLERİ
Albayrak ailesine ait şirketlerin belediye ihalelerinde ayrıcalıklı davrandığı, doğrudan Erdoğan’la görüşerek ihale süreçlerine katıldıkları yönünde ifadeler yer aldı.
Yeni Şafak gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak, savcılığa verdiği ifadede şunları söyledi:
“Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesinden sonra belediyeden ihale alma olayımız daha da kolaylaştı. Bütün seçim çalışmalarında kendisini maddi ve manevi olarak bütün imkânlarımızla desteklemişizdir. Bu durumu belediye çalışanları ve üst düzey yöneticileri yakinen bildikleri için çoğu zaman Belediye Başkanı Erdoğan’ın direkt talimatı olmaksızın da belediyeden kolayca ihale alma durumlarımız oldu.”
“Sahip olduğum seçim otobüslerini zaman zaman Recep Tayyip Erdoğan’ın faaliyetlerinde kullanması için verdim. Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının altına kullanmaları için şirketten araba verdik.”
Bu ifade akıllara itirafçı Aziz İhsan Aktaş’ın CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmasına yol açan araç iddialarını getiriyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadesinde Aktaş, Beşiktaş, Avcılar ve diğer CHP’li belediye başkan adaylarına “seçim çalışmaları için araç ve para verilmek zorunda kaldığını” ileri sürmüştü. Bu ifadeler ile CHP’li belediye başkanları tutuklanmıştı.
HARUN KARACA’NIN İFADESİ
Eski AKP Milletvekili Harun Karaca’nın ifadesi ise şu şekilde kaydedildi:
“İhalelerde komisyon alma işi belli bir kadro işidir. Çünkü dışarıya bilgi sızmaması gerekmekte, sistemin bir parçası olması gerekmektedir. (…) Albayrak ailesi Recep Tayyip Erdoğan’la eskiden tanıştıkları için aralarında eskiye dayanan dostlukları bulunduğu için, bizi hiçbir zaman muhatap kabul etmeyerek direkt olarak Başkanla kendileri görüşürler.”
Bu ifadede geçen ‘sistem’ sözcüğü ise, son dönemde özellikle Ertan Yıldız’ın ifadesi ile yansımaya başlayan İmamoğlu’na yönelik ‘sistem’ sözcüğünü akıllara getirdi.
YARGI SÜRECİ VE BERAAT KARARLARI
Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Akbil sisteminde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla açılan 37 sanıklı davada, Erdoğan başbakan olduktan sonra 1 Aralık 2003’te beraat kararı verdi.
Belgelerde, Erdoğan ve yakın çevresi hakkındaki beraat kararlarını veren bazı hakim ve savcıların daha sonra kamu kurumlarında üst düzey görevlere atandığı bilgisi yer aldı:
• İsmail Rüştü Cirit: Beraat kararında imzası bulunan hâkim, Yargıtay 13. Ceza Dairesi Başkanı oldu.
• Hadi Salihoğlu: Akbil davasını temyize göndermeyen savcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandı.
• Hüseyin Avni Coş: KİPTAŞ soruşturmasına “yer yok” yanıtı veren Mülkiye Başmüfettişi, valilik görevine getirildi.
DANIŞTAY KARARI VE SORUŞTURMALARIN KAPANMASI
İçişleri Bakanlığı’nın Erdoğan hakkında verdiği soruşturma izni, Danıştay 2. Dairesi tarafından kaldırıldı. Kararı kaldıran üyeler arasında daha sonra Danıştay Başkanlığı’na getirilen Hüseyin Karakullukçu da yer aldı.
SİYASETE GEÇEN İSİMLER
2002 genel seçimlerinin ardından Erdoğan ile birlikte çalışmış olan ve çeşitli dosyalarda adı geçen isimlerin büyük çoğunluğu TBMM’ye taşındı. Belgede yer alan isimlerden bazıları şunlardır:
DÖNEMİN GAZETE MANŞETLERİ
Belgelerde, 2000–2001 yılları arasında ulusal gazetelerde çıkan bazı manşetlere de yer verildi. Bu manşetler şöyle:
• Milliyet: “1 Milyar Dolarlık Hortum” (18 Temmuz 2001)
• Milliyet: “Yenilikçi Hortum” (17 Temmuz 2001)
• Sabah: “1 Milyar Doları DGM Çözecek” (6 Ağustos 2001)
• Sabah: “Albayrak İçin Sıkı İnceleme” (27 Temmuz 2001)
• Milliyet: “Albayrak Mafya Gibi” (22 Temmuz 2001)
• Milliyet: “Albayraklar Kışlaya Tosladı” (25 Temmuz 2001)
• Milliyet: “Şeriatın Sinsi Planı” (30 Temmuz 2001)
• Milliyet: “Çark Böyle İşledi” (31 Temmuz 2001)
• Milliyet: “Devletin Olanakları Seferber Edildi” (31 Temmuz 2001)
• Sabah: “Her Şey Şeffaf Tayyip Hariç” (20 Ağustos 2001)
• Milliyet: “Erdoğan-Gürtuna’ya Kalpazanlık Davası” (19 Aralık 2000)
O MEŞHUR ‘AHTAPOT’ NASIL KULLANILMIŞ
Özellikle o dönemde Erdoğan’a yönelik soruşturmalar için kullandığı ahtapot benzetmesi de geçmişte kendisi için kullanılmıştı. Gazeteler o dönem, ‘Ahtapot’un uzun kolları’, ‘İstanbul’un parasını işte bu ahtapot yiyor’, ‘İstanbul’u bir ahtapot gibi kuşattı’, ‘Sekiz kollu ahtapot gibi’, haberleri ile çıkmıştı.
• Erdoğan için zamanında atılan gazete manşetlerinden bazıları şu şekilde:
GÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
7 gün önce