0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“19 Mayıs” ifadesi, halkın milli değerlerine ve tarihsel hafızasına sahip çıkma kararlılığını güçlü biçimde yansıtır. Bu cümle, özellikle son yıllarda 19 Mayıs gibi milli bayramların resmi düzeyde görece geri planda bırakılmasına yönelik eleştirilerin arka planında anlam kazanır.
19 Mayıs, yalnızca bir tarih değil, bir milletin yeniden dirilişinin ve bağımsızlık ruhunun simgesidir. Bu günü anmak, aynı zamanda Atatürk’ün fikirlerine, Cumhuriyet’in temel değerlerine ve halk iradesine sahip çıkmaktır. Her ne kadar siyasi iklim zaman zaman milli bayramların kutlanış biçimini sınırlamaya çalışsa da; toplumun geniş kesimleri, özellikle gençler, bu anlamlı günü yürekten sahiplenmeye ve büyük bir coşku ile kutlamaya devam etmektedir.
Bu coşku, sadece bir törenden ibaret değildir. Aynı zamanda bir duruş, bir hatırlatma ve bir direniştir. Çünkü 19 Mayıs, baskı dönemlerinde bile halkın belleğinde yer eden, kolayca silinmeyecek kadar güçlü bir tarihtir. Her türlü engellemeye rağmen sokaklarda, okullarda, sosyal medyada ya da gönüllerde yaşatılan bu gün; milletin kendi tarihine, liderine ve özgürlük tutkusuna bağlılığının bir göstergesidir.
Bu nedenle diyebiliriz ki:
19 Mayıs’ı büyük bir coşku ile anmak, yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda bir irade beyanıdır. Ve bu beyan, her türlü siyasi sınırlamayı aşan bir halk sevgisiyle büyümeye devam etmektedir.
Funda Uçar