CHP’li Talat Dinçer: “Bir çocuk daha kaybetmeye tahammülümüz yok”
Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Türkiye’de artan çocuk istismarı vakalarına dikkat çekerek hem Adalet Bakanı hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’na yazılı soru önergeleri sundu; ayrıca konunun tüm boyutlarıyla araştırılması için TBMM’ye Meclis Araştırma Komisyonu kurulması çağrısında bulundu.
Dinçer, çocuk istismarının artık münferit bir suç değil, devletin çocukları koruma konusundaki zafiyetinin açık bir göstergesi haline geldiğini belirtti. “Her geçen gün yeni bir istismar vakasıyla uyanıyoruz. Ancak faillerin çoğu yeterli cezayı almıyor, yargı süreçleri uzuyor, caydırıcılık ortadan kalkıyor. Bu tablo, adalet sistemimizin çocukları koruyamadığını açıkça gösteriyor.” dedi.
“Caydırıcı cezalar ve çocuk odaklı adalet şart”
Milletvekili Dinçer, istismara karışan hiçbir failin iyi hal veya indirimden yararlanmaması gerektiğini vurguladı. Özellikle mağdurun küçük yaşta olduğu ya da failin kamu görevlisi, öğretmen veya akraba konumunda bulunduğu durumlarda cezaların ağırlaştırılması çağrısında bulundu.
“Bu suçlarda zaman aşımı ve af uygulamaları tamamen kaldırılmalıdır. Adalet sistemi çocuk odaklı hale getirilmelidir. Her çocuk güven içinde büyümeyi hak eder.” ifadelerini kullandı.
“Koruyamıyorsak, geleceğimizi de koruyamayız”
Dinçer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yönelttiği sorularda, çocuk koruma altındaki istismar vakaları, kurum içi ihmal iddiaları ve bütçe yetersizlikleri gibi konulara dikkat çekti.
“Her olaydan sonra ‘gerekli önlemler alınacak’ deniyor ama çocuklarımız hâlâ korunamıyor. Çocuk istismarını önlemeye yönelik erken uyarı ve takip sistemleri hâlâ etkin biçimde çalışmıyor.” dedi.
“Veriler kamuoyuna açıklanmalı, sistem şeffaf olmalı”
Milletvekili Dinçer, dijital ortamda artan çocuk istismarı içeriklerine karşı da sosyal medya platformlarının daha sıkı denetlenmesini istedi.
“Çocuk istismarı verileri kamuoyuna düzenli olarak açıklanmalı. Hesap verebilir, şeffaf bir sistem kurulmadan bu suçların önüne geçemeyiz.” diye konuştu.
“Meclis sessiz kalmamalı”
Dinçer, sunduğu Meclis Araştırma Önergesi ile çocuk istismarına ilişkin kapsamlı bir parlamenter inceleme yapılmasını talep etti:
“Hükümet çocuk koruma merkezlerini kurmalı ve bu alanda bütçe ayırmalıdır. Bir toplumun medeniyet seviyesi, çocuklarını koruma gücüyle ölçülür. Çocuklarımızın güvenliğini sağlayamayan bir ülke, geleceğini de koruyamaz. Çünkü her çocuk güven içinde büyümeyi hakTÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur ÖZDEMİR GÖKTAŞ tarafından Anayasa’nın 98. Ve TBMM İçtüzüğü’nün 96.Maddeleri gereğince yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.23/10/2025
Talat DİNÇER
Mersin Milletvekili
Ülkemizde çocuk istismarı vakalarının artması ve her geçen gün bir yenisinin eklenmesi toplumun vicdanını derinden yaralamaktadır. Ancak faillerin çoğu yeterli cezayı almamakta, yargı süreçleri uzamakta ve caydırıcılık neredeyse ortadan kalkmaktadır. Bu tablo, sadece bireysel bir suç değil, aynı zamanda devletin çocukları koruyamadığının göstergesidir. Caydırıcı cezalar olmadan bu suçların önüne geçilemez.
İstismara karışan hiçbir fail iyi hal veya indirimden yararlanmamalıdır. Cezalar ağırlaştırılmalı, özellikle mağdurun küçük yaşta olması veya failin kamu görevlisi, öğretmen ya da akraba konumunda bulunması durumunda cezalar katlanarak artmalıdır. Bu suçlarda zaman aşımı ve af uygulamaları tamamen kaldırılmalıdır. Adalet sistemi, çocuk odaklı hale getirilmelidir. Cezalar kadar önleyici politikalar da önemlidir. Okullarda yaşa uygun cinsel eğitim verilerek çocuklara sınırlarını bilme ve kendini koruma bilinci kazandırılmalıdır. Aileler ve eğitimciler istismar belirtilerini fark ettiklerinde bildirimde bulunmakla yükümlü olmalıdır.
Dijital ortamda artan çocuk istismarı içeriklerine karşı da sıkı önlemler alınmalı, sosyal medya platformları bu içerikleri derhal kaldırmakla yükümlü hale getirilmelidir. Çocuk istismarı verileri kamuoyuna düzenli olarak açıklanmalıdır. Bu konuda hesap verebilir ve şeffaf bir sistem kurulmalıdır. Hükümet çocuk koruma merkezlerini kurmalı ve bu alanda bütçe ayırmalıdır. Bir toplumun medeniyet seviyesi, çocuklarını koruma gücüyle ölçülür. Çocuklarımızın güvenliğini sağlayamayan bir ülke, geleceğini de koruyamaz. Çünkü her çocuk güven içinde büyümeyi hak eder.
Bu bilgiler doğrultusunda;
1. Son bir yılda Türkiye genelinde kaç çocuk istismara uğramıştır?
2. Bu çocuklardan kaçı yaşamını yitirmiş, kaçı kalıcı travma yaşamıştır?
3. Aynı dönemde kaç çocuk koruma altına alınmıştır?
4. Koruma altına alınan çocukların kaçında istismar şüphesi bulunmaktadır?
5. Bakanlığınıza bağlı kurumlarda istismara uğrayan çocuklarla ilgili kaç ihmal veya suistimal vakası yaşanmıştır?
6. Çocuk istismarı faillerine yönelik rehabilitasyon veya denetim programı var mıdır? Yoksa neden yoktur?
7. Çocukları koruyacak erken uyarı, ihbar ve takip sistemi neden hâlâ tam anlamıyla çalışmamaktadır?
8. Her olaydan sonra “gerekli önlemler alınacak” denmesine rağmen neden çocuklarımız korunamıyor?
9. Çocuk istismarını önlemeye yönelik bütçe oranı nedir? Bu oran son beş yılda artmış mıdır, azalmış mıdır?
10. Kaç fail yargı süreci sonuçlanmadan serbest bırakılmıştır?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Ülkemizde çocuk istismarı vakalarının artması ve her geçen gün bir yenisinin eklenmesi toplumun vicdanını derinden yaralamaktadır. Ancak faillerin çoğu yeterli cezayı almamakta, yargı süreçleri uzamakta ve caydırıcılık neredeyse ortadan kalkmaktadır. Bu tablo, sadece bireysel bir suç değil, aynı zamanda devletin çocukları koruyamadığının göstergesidir. Caydırıcı cezalar olmadan bu suçların önüne geçilemez.
İstismara karışan hiçbir fail iyi hal veya indirimden yararlanmamalıdır. Cezalar ağırlaştırılmalı, özellikle mağdurun küçük yaşta olması veya failin kamu görevlisi, öğretmen ya da akraba konumunda bulunması durumunda cezalar katlanarak artmalıdır. Bu suçlarda zaman aşımı ve af uygulamaları tamamen kaldırılmalıdır.Adalet sistemi, çocuk odaklı hale getirilmelidir. Cezalar kadar önleyici politikalar da önemlidir. Okullarda yaşa uygun cinsel eğitim verilerek çocuklara sınırlarını bilme ve kendini koruma bilinci kazandırılmalıdır. Aileler ve eğitimciler istismar belirtilerini fark ettiklerinde bildirimde bulunmakla yükümlü olmalıdır.
Dijital ortamda artan çocuk istismarı içeriklerine karşı da sıkı önlemler alınmalı, sosyal medya platformları bu içerikleri derhal kaldırmakla yükümlü hale getirilmelidir. Çocuk istismarı verileri kamuoyuna düzenli olarak açıklanmalıdır. Bu konuda hesap verebilir ve şeffaf bir sistem kurulmalıdır. Hükümet çocuk koruma merkezlerini kurmalı ve bu alanda bütçe ayırmalıdır.Bir toplumun medeniyet seviyesi, çocuklarını koruma gücüyle ölçülür. Çocuklarımızın güvenliğini sağlayamayan bir ülke, geleceğini de koruyamaz. Çünkü her çocuk güven içinde büyümeyi hak eder. Bu noktada Anayasamızın 98’nci Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzü’nün 104 ve 105’nci maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ederim.23/10/2025
Talat DİNÇER
Mersin Milletvekili
News
