Sahte Diploma Çetesi Devletin Kalbine Sızdı: Milli Emlak ve Tapu Sistemine Giriş Yapmışlar!
Gazeteci Bahadır Özgür’ün Halk TV’de yayımlanan analizine göre sahte diploma çetesi, sadece eğitim kurumlarını değil; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Milli Emlak sistemlerini de hedef aldı.
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen sahte diploma skandalında yeni bir boyut ortaya çıktı. Gazeteci Bahadır Özgür’ün Halk TV’de yayımlanan yazısına göre, üniversite ve lise diplomalarının çok ötesine taşan bu organize suç ağı, resmi kurumların sistemlerine de e-imza üzerinden sızarak kamu kaynaklarını hedef aldı.
Özgür’ün aktardığına göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede “diploma çetesinin” yöneticilerinden biri olarak tanımlanan Gökay Celal Gülen’in, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Genel Satış Daire Başkanlığı sistemine, daire başkanının kimlik bilgilerini kullanarak giriş yaptığı tespit edildi.
Milli Emlak Sistemi Tehlikede mi?
Bu dairenin temel görevi, Hazine’ye ait taşınmazların ihale yoluyla satışı. Milli Emlak Genel Müdürlüğü de bu daireye bağlı. İddianamede henüz çetenin burada ne tür işlemler yaptığına dair detay bulunmasa da, böylesine kritik bir sistemin hedef alınmış olması, kamu güvenliği açısından endişe verici bir tabloyu ortaya koyuyor.
Tapu Kadastro Belgeleri Ele Geçirildi
Sisteme izinsiz girişin yalnızca bir bakanlıkla sınırlı olmadığı görülüyor. Hürriyet Gazetesi’nden Mesut Hasan Benli’nin haberine atıfla aktarılan bilgilere göre, çete yöneticisi Gülen’in dijital materyallerinde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne ait ‘web tapu SMS modülü’ belgeleri ve taşınmaz satış randevularına dair dokümanlar da yer alıyor. Söz konusu belgeler, Tapu Kadastro personeli M.Y.’nin kullanıcı hesabı üzerinden elde edilmiş.
Bu durum, diploma çetesinin faaliyetlerinin sadece sahte belge üretimiyle sınırlı kalmadığını; kamu kurumlarının iç sistemlerine doğrudan sızarak devlet kaynakları üzerinde potansiyel risk oluşturduğunu gözler önüne seriyor.
Çete, 200’ü Aşkın Kişiyi Kapsıyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu örgütle ilgili iki ayrı dava açtı. Mayıs ayında açılan ilk davada 134 kişi şüpheli olarak yer alırken, Temmuz’da tamamlanan ikinci iddianamede 65 kişi daha eklendi. Toplamda 200’ü aşkın kişiyi kapsayan soruşturmalarda, Ziya Kadiroğlu, Gökay Celal Gülen ve Zeynep Karacan gibi isimlerin örgütün kilit yöneticileri olduğu belirtildi.
Her iki iddianamede de bu kişilerin, lise ve üniversite diploması, sürücü belgesi gibi sahte evrakları sistem üzerinden oluşturdukları ve e-imza kullanarak bunları kurumsal güvenlik duvarlarını aşarak meşru gösterdikleri ifade edildi.
Sahte Diploma Çetesi Nedir?
Sahte diploma çetesi skandalı, ilk olarak farklı şehirlerde sahte lise ve üniversite diplomaları ile kamuya yerleşen kişilerin tespit edilmesiyle gündeme geldi. Ardından bu belgelerin organize şekilde üretildiği, hatta e-Devlet sistemine bile işlendiği ortaya çıktı. Olayın yankısı sürerken soruşturma derinleştirildi ve sadece eğitim kurumlarının değil; kamu bürokrasisinin ve mülki idarenin de hedef alındığı saptandı.
Kamu Kurumlarının Dijital Güvenliği Sorgulanıyor
Diploma çetesinin kullandığı yöntemlerin temelinde, kamu yöneticilerinin e-imzalarının izinsiz kopyalanması yer alıyor. Bu sayede sisteme yönetici yetkileriyle erişim sağlayan çete, belge üretiminden satış randevularına kadar birçok işlemi kamu personeli adına gerçekleştirebilmiş durumda.
Bu gelişmeler, kamu kurumlarının dijital güvenlik altyapısının ve e-imza denetimlerinin yeterliliğini sorgulatan bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.
Soruşturma Genişliyor
Skandala ilişkin davalar Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürerken, yeni şüphelilerin ve bağlantıların da ortaya çıkması bekleniyor. Hem sahte diplomaların dağıtıldığı iller hem de sızılan kamu kurumları bakımından soruşturma ülke çapına yayılmış durumda.
Kaynak: Haber Merkezi
News
