Siyasetin Gerisinde Kalan Siyasetçiler
Seyfettin Atar
Toplum değişiyor, talepler dönüşüyor ama siyaset aynı yerde sayıyor. Türkiye, yeni bir döneme girerken eski reflekslerle hareket eden siyasetçilerin devri kapanıyor.
Bir ülkede toplumun değişim hızına, siyasetin yetişemediği anlar vardır. Türkiye tam da o eşikte. Gençliğin dili, toplumun ihtiyaçları, hatta günlük yaşamın ritmi bile artık farklı. Ama ülkenin büyük bir kısmında siyaset, hâlâ 10 yıl önceki sorunların ve çözümlerin etrafında dönüp duruyor.
Seçmen değişti. Talepler farklılaştı. Öncelikler yeniden tanımlandı. Ancak siyasetçiler, hem iktidarda hem muhalefette, bu yeni gerçekliğe uyum sağlamak yerine, kendi konfor alanlarında oyalanıyor.
Halk Ekmeğin Peşinde, Siyaset Polemiğin
Toplumun birinci gündemi artık geçim derdi. Gıda fiyatları, barınma krizi, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliği, gençlerin işsizlikten kurtulma umudu… Ancak siyasetçilerin gündeminde hâlâ birbirine laf yetiştirme, eski kutuplaşmaları tekrar üretme ve vitrin mücadelesi var.
İktidar, gerçek sorunları konuşmamak için gündemi sürekli değiştirmeyi bir taktik haline getirmiş durumda. Muhalefet ise halktan gelen dönüşüm taleplerini anlamak yerine, “ne kaybettik” hesaplarıyla meşgul.
Yeni Kuşak, Yeni Talepler
Bugünün gençliği ifade özgürlüğü, çevresel adalet, dijital haklar ve eşitlik gibi konuları merkeze alıyor. Toplumun alt sınıfları temel yaşam güvencesi istiyor. Kadınlar görünürlük değil, karar gücü istiyor. Ancak birçok siyasetçi hâlâ bu sesleri “radikal talepler” olarak görmeye devam ediyor.
Oysa bu talepler artık marjinal değil, merkezî. Yeni kuşak siyaseti ideolojik sadakatten değil; tutarlılıktan, şeffaflıktan ve sonuç üretme becerisinden ölçüyor. Siyaset bunu anlayamadıkça toplumla olan bağ daha da kopuyor.
Liderlik Değil, Temsil Krizi
Bu çağda kriz yalnızca “lider eksikliği” değil. Türkiye’nin esas sorunu bir temsil krizi. Siyasetçiler, toplumun yaşadığı gerçekleri temsil etmekten uzaklaştı. Bugün artık halkın gündemini taşıyan değil, kendini halka taşıttırmaya çalışan siyasetçiler var.
Oysa halk artık sadece izlemek istemiyor. Söz sahibi olmak, katılmak ve yönetime etki etmek istiyor.
Son Söz: Değişimin Geri Sayımı Başladı
Siyaset toplumdan uzaklaştığında, bir noktadan sonra halk onu ya dönüştürür ya da geride bırakır. Türkiye’de bu sürecin sessizce başladığı çok açık. Yerel yönetimlerde, bağımsız hareketlerde ve sivil inisiyatiflerde bu değişimin izleri görülüyor.
Siyasetin gerisinde kalan siyasetçiler, bu yeni Türkiye’yi ya fark edecekler… ya da bu yeni Türkiye onları çoktan geçmiş olacak.
News
