ANADİL HAKTIR!…..
UNESCO tarafından kültürel ve çok dilliliği desteklemek amacıyla 21 ŞUBAT gününü Uluslararası Anadili Günü olarak kabul edilmiş ve anadilinde eğitim hakkını güvence altına almıştır.
Türkiye başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere taraf olduğu evrensel insan hakları belgelerinde farklı dil, kültür ve inanç değerlerinin öğretilmesi ve yaşatılmasına olanak veren maddelerdeki çekinceleri kaldırmalıdır. Eğitim alanında eşit ve özgürlükçü bir ortamının her çocuk için sağlanabilmesi için BM-UNESCO “Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşmesine” taraf olunarak gereği yerine getirilmelidir.
‘’Her kültürün bir rengi, bir kokusu vardır.”
Dil; sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda düşünme biçimi, edebiyat, sanat, felsefe, tarih, kısacası bir kültür, bir yaşayış biçimidir.Anadil birleştirir, paylaşımı artırır, sosyal içerme, yenilikçi düşünme ve hayal gücünün gelişimini sağlar. Hayal gücü ile somut gerçekliği buluşturur, özgüveni, özsaygıyı artırır. Empati kurma gücünde belirgin fark yaratır. Çocukların kimliklerinin ve kişiliklerinin bir parçası olarak anadilinde eğitimin önemi bilimsel verilerle de tartışma götürmez şekilde defalarca kanıtlanmıştır.
Bu nedenle Dünya anadili günü dolayısıyla; emeğin özgürleştiği, halklarımızın kimlikleri, dilleri, inançları ve kültürleriyle bir arada özgürce yaşanacak bir ülke yaratacağımıza olan inancımızla 21 ŞUBAT DÜNYA ANADİLİ GÜNÜNÜ kutluyoruz.
.
UNESCO tarafından kültürel ve çok dilliliği desteklemek amacıyla 21 ŞUBAT gününü Uluslararası Anadili Günü olarak kabul edilmiş ve anadilinde eğitim hakkını güvence altına almıştır.
Türkiye başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere taraf olduğu evrensel insan hakları belgelerinde farklı dil, kültür ve inanç değerlerinin öğretilmesi ve yaşatılmasına olanak veren maddelerdeki çekinceleri kaldırmalıdır. Eğitim alanında eşit ve özgürlükçü bir ortamının her çocuk için sağlanabilmesi için BM-UNESCO “Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşmesine” taraf olunarak gereği yerine getirilmelidir.
‘’Her kültürün bir rengi, bir kokusu vardır.”
Dil; sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda düşünme biçimi, edebiyat, sanat, felsefe, tarih, kısacası bir kültür, bir yaşayış biçimidir.Anadil birleştirir, paylaşımı artırır, sosyal içerme, yenilikçi düşünme ve hayal gücünün gelişimini sağlar. Hayal gücü ile somut gerçekliği buluşturur, özgüveni, özsaygıyı artırır. Empati kurma gücünde belirgin fark yaratır. Çocukların kimliklerinin ve kişiliklerinin bir parçası olarak anadilinde eğitimin önemi bilimsel verilerle de tartışma götürmez şekilde defalarca kanıtlanmıştır.
Bu nedenle Dünya anadili günü dolayısıyla; emeğin özgürleştiği, halklarımızın kimlikleri, dilleri, inançları ve kültürleriyle bir arada özgürce yaşanacak bir ülke yaratacağımıza olan inancımızla 21 ŞUBAT DÜNYA ANADİLİ GÜNÜNÜ kutluyoruz.
UNESCO tarafından kültürel ve çok dilliliği desteklemek amacıyla 21 ŞUBAT gününü Uluslararası Anadili Günü olarak kabul edilmiş ve anadilinde eğitim hakkını güvence altına almıştır.
Türkiye başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere taraf olduğu evrensel insan hakları belgelerinde farklı dil, kültür ve inanç değerlerinin öğretilmesi ve yaşatılmasına olanak veren maddelerdeki çekinceleri kaldırmalıdır. Eğitim alanında eşit ve özgürlükçü bir ortamının her çocuk için sağlanabilmesi için BM-UNESCO “Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşmesine” taraf olunarak gereği yerine getirilmelidir.
‘’Her kültürün bir rengi, bir kokusu vardır.”
Dil; sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda düşünme biçimi, edebiyat, sanat, felsefe, tarih, kısacası bir kültür, bir yaşayış biçimidir.Anadil birleştirir, paylaşımı artırır, sosyal içerme, yenilikçi düşünme ve hayal gücünün gelişimini sağlar. Hayal gücü ile somut gerçekliği buluşturur, özgüveni, özsaygıyı artırır. Empati kurma gücünde belirgin fark yaratır. Çocukların kimliklerinin ve kişiliklerinin bir parçası olarak anadilinde eğitimin önemi bilimsel verilerle de tartışma götürmez şekilde defalarca kanıtlanmıştır.
Bu nedenle Dünya anadili günü dolayısıyla; emeğin özgürleştiği, halklarımızın kimlikleri, dilleri, inançları ve kültürleriyle bir arada özgürce yaşanacak bir ülke yaratacağımıza olan inancımızla 21 ŞUBAT DÜNYA ANADİLİ GÜNÜNÜ kutluyoruz.
GÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önce
1
MTSO 39 No’lu Emlak ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi uluslararası eğitimciyi getirdi
22677 kez okundu
2
BAYRAMDA MUHTEŞEM BİR DOĞADA YENİLENİN: BN HOTEL THERMAL & WELLNESS
21165 kez okundu
3
Bağırsaklar nasıl temizlenir sorusunu birçok kişi soruyor
20063 kez okundu
4
MERSİN TARİHİ
19771 kez okundu
5
MAN TOPLU TESLİMATLARINA BU KEZ MERSİN’DE DEVAM ETTİ:
19648 kez okundu
18’inci İyilik Gemisi Mersin’den Gazze’ye Yola Çıktı Kızılay, Gazze’ye yönelik insani yardımları taşımak üzere hazırlanan 18. İyilik Gemisi’ni Mersin Limanı’ndan uğurladı. İçerisinde yaklaşık 800 ton temel yardım malzemesi bulunan gemi, Gazze’deki Geminin uğurlama törenine, Mersin Valisi Atilla Toros, Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz ve diğer yetkililer katıldı. Törende konuşan Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, Gazze’nin son yıllarda büyük bir insani kriz yaşadığını belirterek, bölgedeki açlık ve yoklukla mücadelenin devam ettiğini vurguladı. Kızılay’ın, Gazze’deki zor koşullara rağmen yardımlarını sürdürdüğünü ve birçok insana yardım ulaştırdığını söyledi. Bu gönderilen yardım malzemeleri arasında, 7.500 battaniye, 50.000 gıda kolisi ve 1 milyon kurban konservesi bulunuyor. Kızılay, sadece acil ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, Gazze’deki hastaneleri, temiz su temini ve gıda dağıtımını da destekliyor. Ayrıca, Gazze halkının yaşam mücadelesini hafifletmek amacıyla kışlık malzemeler gönderiliyor. kış hazırlıkları için gıda, battaniye ve diğer hayati ihtiyaçları taşıyor. Kızılay, Gazze’ye yönelik yardımlarını aralıksız sürdürmeyi planlıyor ve kalıcı bir ateşkes sağlanması temennisinde bulunuyor. Törende yapılan duaların ardından, 18. İyilik Gemisi Gazze’ye doğru yola çıktı.
MHP MERSİN MİLLETVEKİLİ DR. LEVENT UYSAL’DAN ATATÜRK’Ü ANMA MESAJI